Diğer
    Ana SayfaGüzellikTürkiye'nin estetik raporu açıklandı!

    Türkiye’nin estetik raporu açıklandı!

    -

    Dünya genelinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre estetik haritası çıkarıldı. Hem dünyada hem de Türkiye‘de en çok yapılan estetik operasyon yağ aldırma. Minimal girişimlerde ise hem kadınlarda hem de erkeklerde botoks başı çekiyor. 

    Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneğinin (ISAPS) Asya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Okyanusya kıtalarından 31.894 plastik cerrahın katılımıyla yaptığı araştırmaya göre, lipoplasti (yağ aldırma) en çok tercih edilen estetik operasyon olarak dikkat çekiyor. Araştırma verilerine göre; Amerika, Brezilya, Çin, Japonya, İtalya, Hindistan ve Türkiyede yağ aldırma, Fransa, Almanya, Rusyada ise meme büyütme operasyonları birinci sırada yer alıyor. İlk beşten sonra göğüs dikleştirme, meme küçültme, yüz gerdirme, erkeklerde meme küçültme (jinekomasti) tercih ediliyor.

    Türkiye, en çok estetik operasyon yapılan ülkeler sıralamasında 13üncü sırada yer alıyor. Araştırma sonuçlarını ve en çok yaptırılan beş estetik operasyonun detaylarını Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, Formsanté okuyucuları için anlattı.

     

    - Advertisement -

    2011 sonuçlarına göre en çok yağ aldırılıyor. Sizce neden ilk sırada yağ aldırma yer alıyor?

    Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneğinin (ISAPS) verilerine göre lipoplasti adı verilen yağ şekillendirme işlemleri her yıl birinci sırada yer alıyor. Buna sebep olarak, yağlanmanın tüm insanların ortak sorunu olmasını gösterebiliriz. Diğer ameliyatlar ise genellikle belli bir grup insanı etkileyen sorunlara yönelik. Burun ameliyatlarını, burunlarını beğenmeyen insanlar yaptırıyor. Memesinden şikayetçi olmayan ya da sorunlarını sutyenlerle gizleyen birçok kadın var. Gençleştirme işlemleri sadece belli bir yaş grubunu ilgilendiriyor. Ancak yağlanma her yaş için bir sorun. Üstelik her iki cinsin ortak sorunu. Maliyetinin nispeten ucuz olması, ameliyat sonrası iyileşme sürelerinin kısa olması da lipoplasti işlemlerini listenin en üstüne çıkarıyor.

     

    Yıllar geçtikçe daha kilolu oluyoruz diyebilir miyiz?

    Yağ aldırma kilolu insanların değil, tam tersine kilosuna ve görünümüne dikkat eden insanların tercihi olan bir ameliyat. Çok şişman hastalara bu işlemleri yapmıyoruz. Yağ aldırma işlemlerinin artmasını, Türk kadınlarının kendilerine daha çok baktıklarının, vücutlarına ve giydiklerine daha özen gösterdiklerinin bir işareti olarak görebiliriz.

     

    2010 sonuçlarına göre Türkiye için ilk sırada burun, ikinci sırada meme küçültme, üçüncü sırada ise yağ aldırma yer alıyordu. Estetik  tercihlerimiz neden değişiyor?

    Yağ aldırma işlemlerinin listede birinci sıraya yükselmesini üç sebebe bağlayabiliriz. Birincisi yükselen yaşam standartlarına bağlı olarak kişisel bakıma ve görünüme daha çok özen gösterilmesi. Gerek kadınlar, gerekse erkekler artık yediklerine daha çok dikkat ediyor, daha iyi giyiniyor, daha çok spor yapıyor. Yağ aldırma ameliyatları da yükselmiş olan bu öz-bakım sürecinin bir parçası olarak görülebilir. İkincisi klasik yağ aldırma ameliyatlarına alternatif başka yöntemlerin bulunmuş olması. Ultrasonik sistemler, Vaser, lazer liposuction, lazer lipoliz gibi yöntemler etkili sonuçlar vererek klasik liposuction işlemi ile ilgili oluşmuş önyargıların azalmasını sağladı. Bu yeni yöntemler yağ aldırma sonrası oluşabilen deri düzensizlikleri, dalgalanmalar gibi sorunları azalttı. Son olarak, yağ aldırma işlemlerinin ücretlerinin ucuzlaması, ameliyat sonrası iyileşme süreçlerinin giderek kısalması, hastaların neredeyse ertesi gün işlerine geri dönebilmeleri bu işlemlere olan talebin yükselmesine yardımcı oldu.

    Estetik burun ameliyatları ülkemizde en çok yapılan ameliyatlardan. Burun cerrahisi Türkiyede önemini hiçbir zaman yitirmeyecek. Türkiye ve İran, ırksal özellikleri nedeni ile, dünyanın en çok burun ameliyatı yapılan ülkeleri. Dünyanın önde gelen burun cerrahlarının bir kısmı Türktür. Amerikada en çok burun ameliyatı yapan cerrahların hastalarının önemli bir bölümü Türk, İranlı ve Ermenidir. Burun cerrahisinin bu coğrafyada her zaman önemini koruyacağını söyleyebiliriz.



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz