Sandığınız kadar kolay değil “Bana fark etmez” diyebilmek. Çünkü altında binlerce anlam barındırıyor. Gerçekten, hissederek, anlamını bilerek “Bana fark etmez” dediğinizde hayatınızda kısır döngüye dönüşen çoğu sorun size elveda diyor!
Kredi kartı borçları, ev sahibi sorunları, işsizlik, ilişkilerle ilgili sorunlar ve benzerleri… Bu kısır döngünün sebebi, sizin olaylardan ve problemlerden ders almamanız olabilir mi? Başınıza gelen her olumsuzluğu bir tecrübe değil de baş edemediğiniz bir durum olarak gördüğünüz için mi hayat size bunları tekrar tekrar yaşatıyor? Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş, “Ne zaman ‘Evet, ben bunu yaşadım ve aştım bir daha yaşarsam ne yapacağımı artık biliyorum, bana fark etmez!’ derseniz işte o zaman bu kısır döngüden kurtulursunuz” diyor. Güldaş, yeni kitabı “Bana Fark Etmez”de söz ettiği yeni hayat felsefesini Formsanté okurları için detaylandırdı: “Geniş kavramıyla ‘Bana fark etmez’i, benim için dert değil anlamında kullanıyorum. Böyle diyebilenler; stresi hayatlarından çıkarabilmiş, endişeden uzak, kaygı duymayan kişilerdir. Olaylara hakimdirler ve sonuçlarını öngörürler, kendine güvenirler, rahattırlar, başarılıdırlar ya da başaracaklarını bilirler, özgüvene sahiptirler, bu özgüvenle ne hedefliyorlarsa ulaşırlar veya ulaşmak için çabalamaktan vazgeçmezler, sonunda da istedikleri sonucu alırlar. Ya da sonuç başarısız bile olsa yılmadan bir daha denerler. Çünkü bilirler ki her başarısız sonuç, başarıya giden yolda yeni bir kapı aralar.”
“BANA FARK ETMEZ” ÖĞRETİSİ NEDİR? BUNUNLA KİŞİ NELERE ULAŞABİLİR?
“Bana fark etmez” modu bir felsefedir: Kişiyi gelişmişlik düzeyine taşıyan, hayatta hedeflerine ulaşması için önemli bir rol oynayan, mutluluk seviyesini yakalamasına izin veren bir düşünce şeklidir. “Bana fark etmez” felsefedir; boşver demez. Kişisel gelişime ve ideal hayat tarzına ulaşılmasına yardımcı olmayı hedefler. “Bana fark etmez” modu, bireyi güçlendirmek için cesaretlendiren bir fikirdir. Boş vermek, hiçbir gelişim için faydalı bir düşünce şekli değildir. Aksine bir disiplinin prensipli yaklaşımı etkili sonuçlar verir. Kısacası, “Bana fark etmez” demek dünyayı, hayatı, insanları umursamamak, serseri bir hayat yaşamak değildir. Yaptığı işi iyi bilmek, yeteneklerini en üst noktada geliştirmek, potansiyelini kullanmak demektir. İkili ilişkilerde nasıl davranacağını bilmek, iletişim yeteneklerini geliştirmek, önceliklerini belirlemek gibi gündelik yaşamın pek çok noktasında ve birçok sosyal konuda yetkin olabilmek için de “Bana fark etmez” modu kullanılarak, başarılı sonuçlar alınabilir.
“BANA FARK ETMEZ” KİŞİSİNİN ÖZELLİKLERİ NELER?
Bu moddaki insan iyi biridir. İyilik yaptığı zaman, başkalarının görmesine, onu takdir etmesine ihtiyaç duymaz. İyilik yapar evrene atar ve yaptığı iyiliklerin artarak hatta çoğalarak kendisine geleceğini bilir.
“Bana fark etmez” modu farkındalıktır. Hayat boyu birtakım sorunlar yaşıyoruz. Ve bunları yaşaya yaşaya çıraklık dönemini atlatıyoruz. Ustaların ruh haline dikkat edin, bir kişi işinde ne kadar usta ise o kadar kendinden emindir ve işini iyi biliyordur. Acemiler, çıraklık döneminde telaş içindedir. Ustalar ise defalarca benzer sorunları çözdükleri için çok rahattır. En zor iş gelse bile kendinden ve bilgisinden emin olan insan rahat olur ve işlerini kolaylıkla başarıya ulaştırır. Bir insan, mesleği ister tesisatçı, ister hekim, ister öğretmen ya da her ne olursa olsun içinde bulunduğu ruh haliyle bir seviye üste çıkma şansına sahiptir.
Her gün sabırla yapılan işler sayesinde insanın mesleki özgüveni artar ve “Bana fark etmez” moduna ulaşır. Acemilere özgü panik onlarda yoktur. Her şeyin farkındadır ve işini iyi biliyordur. Ne yapacağını, yapacaklarının ve yaptıklarının ne sonuçlar getireceğini biliyordur ve o ruh halinde yaptığı her şeyde başarılı olur. Eksiklerimizin, zayıf yönlerimizin farkına varmak, onları bir zayıflık ya da dezavantaj olarak görmek yerine geliştirmemiz gereken yönlerimiz olarak tanımlamak da “Bana fark etmez” moduna adım adım ilerlememizi sağlayan bakış açısıdır. Bu farkındalıkla ilerlemek emin adımlar atmamıza, acemiliğimizden de dersler çıkarmamıza yardımcı olur. Her geçen gün daha da gelişerek ve güçlenerek amaçlarınıza ulaşabileceğinizi bilin.
“Bana fark etmez” modu stres karşıtıdır. Stres, hastalık yaratma makinesidir. Günümüzün en büyük hastalığıdır. Stresle baş etmede “Bana fark etmez” modu çok etkilidir. İnsanın performansını, potansiyelini, yapabileceği şeylerin limitini arttırır. “Bana fark etmez” modu mülayim, dünya malının peşinde olmayan, daha erdemli, hayatta ustalaşmanın peşinde olanların ruh halidir. İnsan emin olmadığı, kontrol edemediği, güvenemediği ya da belirsizlik yaşadığı konularda yaygın olarak stres hisseder. Kendinizi yetersiz hissettiğiniz her alanda güçlenmenin yollarını arayın. Güçlü hissetmediğiniz sürece “Bana fark etmez” diyemezsiniz. Stresi içinizdeki güçle yenebilirsiniz.
BU MOD, FAZLA ÖZGÜVEN İÇERMİYOR MU?
Kişinin neyi başarabileceğini bilmesi, rahatlık verir. Bu, özgüven halidir. Kişi yaptığı işe son derece hakimdir. Bildiğini bilir, kaygı duymaz. Bu nedenle önüne çıkacak zorluklar ona fark etmez. Her şekilde üstesinden gelir. Bazen kişinin özgüvenini kıran olaylar olur. Başımıza gelen zor ve kötü olayları tecrübe olarak değerlendirmediğimizde travmaya dönüşmüş, eski kalıplar olarak karşımızda buluruz. Dolayısıyla “Bana fark etmez” diyemeyiz. Hayatınızda kimi zaman kendini tekrarlayan olumsuz olaylar olur. Geniş bir bakış açısıyla baktığınızda, periyodik olarak belli süreler içerisinde kendini tekrarlayan olaylar fark edersiniz. Kredi kartı borçları, ev sahibi sorunları, işsizlik, çocuklarla ilgili problemler ve benzerleri… Bu kısır döngünün sebebi, sizin olaylardan ve problemlerden ders almamanızdır. Başınıza gelen her olumsuzluğu bir tecrübe değil de baş edemediğiniz bir durum olarak görürseniz, aşmanız için hayat size bunları tekrar tekrar yaşatır. Ne zaman “Evet, ben bunu yaşadım ve aştım. Bir daha yaşarsam ne yapacağımı artık biliyorum, bana fark etmez!” derseniz işte o zaman bu kısır döngüden kurtulursunuz.
kİŞİYE FAYDALARI NELER?
Düşüncelerinizi hayata geçirebileceğinize, istediğiniz adımları atabileceğinize inanırsınız. Bu inanç, rahatlık getirir. Rahat olmak, insanın adımlarındaki en büyük güçtür. Bu güç sizin için çalışır. Başkalarının mucize diye nitelendireceği sonuçları size kolayca getirir. “Bana fark etmez” modu, relaks olmayı gerektirir. Hiçbir şeyi umursamayın demiyorum. Dünya umurunuzdayken bile dünyaya yapışıp kalmayın diyorum. Bu mod, başkalarının düşüncelerine ihtiyaç duymaz. Onlar için yaşamak, düşüncelerine muhtaç olmak hayatın önündeki en büyük bariyerlerden biridir. Bana fark etmez diyebilen kişi, önce kendi düşünce ve duygularını öne alır, onaylanma, takdir görme ihtiyacından özgürleşmiştir.
“Bana fark etmez” modundaki insan geçmişte yaşamaz, o zamana takılmaz. Geçmişte yaşadığı kötü olayları aklında tutmaz. “Oldu, yaşadım, bundan tecrübe aldım, gerisi bana fark etmez” deyip geçer. Buradaki püf noktası, kötü olaylardan ders almaktır. Başımıza gelecek olayları engellemeye çalışmaktansa, gelenle baş edebileceğimizi bilmek daha kolaydır. “Bana fark etmez” modunda olduğunuzda, “Başıma ne gelirse her şekilde hallederim” diyebiliriz: “Başıma gelecek olayları, olasılıkları düşünmem. Başıma geldiğinde her şekilde çözümü bulurum, bana fark etmez.”
“BANA FARK ETMEZ” KİŞİSİ NASIL OLUNUR?
“Bana fark etmez” felsefesini edinebilmek, kişisel gelişim yolculuğunu tamamlamak demektir. Bu düzeye ulaşabilmek için sürekli öğrenmeye açık olmanız, kitap okumanız, farkındalığınızı yükseltmeniz gerekir. Ancak “Bana fark etmez” moduna ulaşabilmeniz için en etkili araçlardan biri meditasyondur. Bu mod, meditasyon halidir. Meditasyon sırasında en relaks halimizde oluruz. Beynin frekansı alfa fazına iner yani uykudan önceki hale yaklaşır. Zihnen ve bedenen iyice gevşeriz. İşte o an bilinçaltıyla iletişime geçebiliriz. Noktasal konsantre olarak etkili bir şekilde düşüncelerimize odaklanabiliriz. Rahatlama anı, ruh halimiz olur ve bu moddayken düşünmek, hayal kurmak bize güç kazandırır. Yeni bakış açıları ve öngörüler keşfetmemize yardımcı olur. “Bana fark etmez” modu bilinçaltımızla iletişim kurduğumuz meditasyonun bir başka versiyonudur. Sorunlara karşı hemen çözüm üreten, beynimizi berrak ve sakin hale getiren bir ruh durumudur. Meditasyon, beynimizi, zihnimizi, bedenimizi en iyi eğitme aracıdır. Zihnimize ulaşmak için kullanacağımız en önemli araçtır. Sadece “Bana fark etmez” diyebilmek için değil, neden diyemediğinizin ardındaki sebepleri yani dirençlerinizi ve olumsuz bilinçaltı kalıplarınızı keşfetmenize de yardımcı olacak tek tekniktir.
Yazı: Ruken Akbay Gürtaş
