Diğer
    Ana SayfaSağlıkDoktor Google, neyim var benim?

    Doktor Google, neyim var benim?

    -

    23012014 doktorgoogle3

    Bilmemek daha çok korkutuyor

    Olumsuz düşünmeye yatkınsanız, internet ortamında ulaştığınız bilgileri kötüye yorma ihtimaliniz artıyor. Yalan yanlış bilgiler sizi daha çok korkuya sürüklüyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi’nden Uzman Psikolog Tuba Erzan Kıran, bu tür evhamların bir alışkanlık haline dönüşebileceğini söylüyor.

     

    İnsanlar bedenlerindeki belirtilerin kanser olduğunu düşünmeye neden bu kadar meyilli?

    - Advertisement -

    Kanser günümüzde belirtiler, tedavi gelişmeleri, korunma yolları, başa çıkma teknikleri gibi konularla sürekli karşımıza çıkıyor. Kaygı düzeyi yüksek olan bireyler en ufak bir bedensel duyumu bir hastalık belirtisi olarak yorumlayabiliyor. Hastalar bazen çok kolay atlatılabilecek bir fiziksel belirtiyi, hayati tehlikesi olan farklı hastalıklarla bağdaştırabiliyor. Bu, olumsuz düşünce süreçleriyle bağlantılı… Bu düşünce biçimleri de kalıtımsal faktörler, model alma, öğrenme ya da olumsuz yaşam deneyimlerinden kaynaklanıyor.

             

    Bir şey çıkar korkusu ile doktora gitmeyip, internette araştırma yapan ve ölümcül bir hastalığı olduğuna inananların durumu nasıl açıklanabilir?       

    Kronik hastalık kişinin yaşamında kırılma noktası yaratıyor, hayat kalitesinde belirgin değişimlere sebep olabiliyor. Bazı bedensel şikayetlerimizi çevremizle paylaşmaktan çekinip kendi kendimize bilgi edinmeyi tercih edebiliriz. Bilinmezlik, hele ki bedensel yakınmalarla gelen bilinmezlik insanı kaygıya sevk edebilir. Tanı almış olmanın verdiği kaygıdan ve korkudan uzak kalmak herkes için daha rahatlatıcı oluyor. Bu yüzdendir ki; kişiler yaşadıkları kaygıya ilişkin internette çokça araştırma yapıyor.

     

    Yanlış bilgilere dayanarak endişelenmenin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri neler olabilir?

    Bireyin sağlığına ilişkin endişelerinin uzun süreli olması, bireyin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Bunun yanı sıra kaygılarını azaltmak için, sık sık sağlık kuruluşlarına başvurmak ve çeşitli kaynaklardan hastalıklarla ilgili araştırma yapmak gibi çözüm arayışına giriyorlar. Tüm bunlar bireyin yaşadığı endişeye geçici bir çözüm oluyor ancak yoğun kaygıyı ortadan kaldırmıyor. Sürekli hissedilen kaygı, bireyin aile ve sosyal ilişkilerinde bozulmalara, iş performansında ya da günlük işlerin yerine getirilmesinde zorlanmalara yol açıyor. 

     

    İnternetten edinilen bilgilerle kendi kendine teşhis koymak bir bağımlılık haline gelebilir mi?

    İnternette çok fazla vakit geçiren ya da internet bağımlılığı tanısına uyan kişiler, bedensel yakınmalarına dair bilgileri internet üzerinden edinme yönünde fazlasıyla eğilimli olabiliyor. Günümüzde en kolay bilgi edinme aracı olduğu için kaygımızı gidermek adına yaşadıklarımız ya da hissettiklerimizin ne anlama geldiğini internetten öğrenmeye çalışıyoruz. Oysa ki edindiğimiz bilgilerin “kendimiz için” ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu bilmemiz mümkün değil… Bu durum, yaşam kalitemizi bozabiliyor.

     

    Sağlık sorunlarını doktorla tartışma cesaretini bulmanın yolu nedir?

    Doktora gitme nedenimiz sağlık problemlerimizi dile getirmek olmasına rağmen bazen kendimizi ifade etmekte zorlanıyoruz. Doktor muayenesinden sonra fark ediyoruz ki söylemeyi unuttuğumuz başka şikayetlerimiz de var. Bu tür durumları yaşamamızın nedeni heyecan, hastalığımıza dair duyduğumuz kaygı ve korku gibi duygular olabiliyor. Unutmamak gerekiyor ki doğru tedavi planına ulamak rahatsızlığımızı doğru ifade etmekle bağlantılı… Rahatsızlığımıza dair kafamızdaki soru işaretlerini gidermek tedaviye aktif katılımı sağlıyor. Muayene esnasında aklınızdakileri ifade etmekte zorlanıyorsanız doktorunuzla görüşmeden önce kafanıza takılanları not etmek faydalı bir yöntem…

     

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Mart 2013 sayısı

     

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz