Diğer
    Ana SayfaPsikolojiDuygusal zeka geliştirilebiliyor

    Duygusal zeka geliştirilebiliyor

    -

     

    31122013 duygusalzeka35- Sosyal beceriler

    Kişilerin karşılıklı ilişkilerini etkili bir şekilde yürütebilme becerisi…

    Bu beceriler aslında diğer duygusal zeka yeteneklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Sosyal becerisi yüksek kişiler, çevrelerindeki diğer kişilerle rahat bağlantı kurabilen, diğerlerinin tepkilerini (görünen ve örtülü), duygularını okuyabilen, onları yönlendirmekte ve ortaya çıkan tartışmaların, sorunların üstesinden gelebilen yapıda oluyor.

     

    - Advertisement -

    Psk. Dr. Ayşegül Önk Eray, insanların bu beş alandaki yetenekleri açısından farklılıklar gösterebildiklerini belirterek, “Örneğin kendi kaygılarınızı kolaylıkla yatıştıramazken, başkalarını yatıştırma konusunda becerileriniz olabilir. Ancak beyin olağanüstü bir esneklikte, sürekli gelişen, öğrenen bir organ… Duygusal beceriler geliştirilebilir. Bu becerilerin bir kısmı doğuştan gelse de her yaşta öğrenilebilen/ geliştirilebilen becerilerdir” diyor. Psk. Dr. Eray, duygusal zekanın hislerimizin kuvvetli olması ya da duygusal olmamız anlamına gelmediğini de ekliyor.

     

    EQ ve İLİŞKİLER

    Kültürden kültüre detayları değişse de her kültürde kadın ve erkek olmak ile ilgili farklı rol ve beklentiler hatta ailede verilen farklı dersler oluyor. Kızlara duygularla ilgili bilgi daha çok veriliyor, duygu yüklü ifadeler daha çok kullanılıyor. Buna karşılık duygularını ifade etme konusunda teşvik göremeyen erkek çocukları hem kendilerinin hem de başkalarının duygusal durumları hakkında bilinçsiz kalabiliyor. Kızlar daha çok işbirliğinin söz konusu olduğu küçük gruplarda, erkekler ise rekabetin vurgulandığı daha büyük gruplarda bulunuyor. Duygusal öğrenmedeki bu farklılıklar her iki cinsiyette farklı becerilerin oluşmasına neden oluyor. Psk. Dr. Eray konuyu şöyle örneklendiriyor: “Empati konusunda kadınların erkeklerden daha ileri olduğu araştırma bulguları var. Bu sonuçları şöyle toparlayabiliriz; kadınlar genelde ilişkilere duygusal yönetici rolüne hazırlanmış olarak başlıyor, erkekler ise bu görevin katkısını çok önemsemeden… Erkekler ilişkilerinde bir şeyler ‘yapmak’ isterken, kadınlar bir şeyler ‘konuşmak’ istiyor. İlişkilerin geleceği açısından önemli olan nokta; sorunları nasıl çözecekleri, nasıl tartışabilecekleri konusunda bir anlaşmaya varmak ve doğuştan gelen bu cinsiyet farklılıklarını aşmak.”

     

    EQ ve AİLE

    Çocukluk dönemi boyunca alınan duygusal mesajlar o kişinin yaşamının alacağı yönü belirliyor. Yaşamın ilk üç-dört yılı, bebeğin beyninin en hızlı geliştiği dönem ve bu dönemde temel nitelikteki deneyimler daha sonraki dönemlere göre daha kolay öğreniliyor. Duygusal süreçler ise bunlar içinde en önemli olanları… Bu konuda en önemli görev, anne-babalara düşüyor. Psk. Dr. Eray şunları söylüyor: “Kendimizi nasıl göreceğimizi, neler hissedebileceğimizi ve bunlar hakkında nasıl davranacağımızı, tepki verirken seçeneklerimizin neler olacağını, umut ve korkuları nasıl anlamlandırıp ifade edebileceğimizi bu okulda büyürken öğreniyoruz. Bu duygusal dersler sadece anne-babaların söyledikleri ve davranışlarıyla değil, kendi duygularını nasıl idare ettikleri ve birbirleriyle etkileşimleri ile yani modellemeyle de veriliyor. Yani anne-baba olarak duygusal zeka becerilerimizi ne kadar geliştirebilmişsek ebeveyn olma konusunda da o kadar başarılı olabilme şansını yaratabiliyoruz.”

     

    EQ ve İŞ HAYATI

    Son yıllarda yapılan araştırmalar duygusal zekası yüksek olan bireylerin, aile ve sosyal çevrelerinde iyi ilişkiler kurabilen, başarıyı daha kolay yakalayabilen, daha fazla üreten, iş hayatında astları ve üstleri tarafından sevilen ve sayılan, kariyerlerinde daha hızlı yükselebilen kişiler olduğunu gösteriyor. Psk. Dr. Eray açıklıyor: “Yaşadığımız yüzyılın kriterlerine baktığımızda yüksek IQ’ya, teknik ve mantıksal becerilere sahip çalışanların varlığı çalışma hayatında artık yeterli görülmüyor. Yüksek duygusal zekaya sahip bireylerin var olduğu çalışma ortamlarında ilişkiler ve iletişim daha etkin hale geliyor, takım ruhu oluşturularak performans artırılıyor ve daha huzurlu bir çalışma ortamı yaratılabiliyor.”

     

    EQ ve CİNSELLİK

    İngiltere’de yapılan bir çalışmaya göre, cinsel beklenti ve arzuların eşe aktarılması bakımından, duygusal zekanın cinsel işlev üzerinde doğrudan etkili olduğu saptandı. Kadın ve erkeklerin büyük kısmı yaşamlarının bir döneminde ilişki sorunlarından ve stresten kaynaklanan cinsel bir problemle karşı karşıya kalıyor. Sadece cinsel tekniklerin ve ortamın doğru olması bu sorunların aşılmasına yetmiyor. Duygusal zekası yüksek olan kadın ve erkekler ise cinsellikle ilgili sorunları daha az yaşıyor, yaşadıklarında ise daha kolay aşıyor. Bu, kişilerin kendi duygularının farkına varma ve sorunları teşhis edip, karşı tarafa iletebilme becerilerinden kaynaklanıyor.

     

     Yaprak ÇETİNKAYA

     Formsanté Dergisi Aralık 2013 sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz