Kardiyovasküler hastalıklara bağlı yaşam kayıpları, dünya çapında üst sıralarda yer alıyor. Bu da günlük yeme-içme alışkanlıklarının söz konusu hastalıkları ne derecede etkilediği konusunda merak yaratıyor.
Bugüne kadar yapılan büyük çaplı analitik çalışmalar, kayıt çalışmaları ve gözlemsel çalışmalara göre; kahve ve çay içme alışkanlığının günlük üç-beş fincanla sınırlı tutulması ve düzenli alımının kardiyovasküler hastalıklar, kalp krizi, kalp yetersizliği, hipertansiyon hatta bazı ritim bozukluklarıyla ilgili risklerde azaltıcı bir etkiye sahip olabileceği yönünde.
Çay ve kahve gibi içeceklerin ana etken maddesinin kafein olduğunu fakat bunun yanında yüzlerce aktif biyokimyasal bileşiği de içerdiğini belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rengin Çetin Güvenç, “Kalp ve damar hastalıklarını azaltıcı etkileri, daha çok polifenoller diye adlandırılan biyokimyasallara bağlanıyor.
Kafeinin de kalp ve damar hastalıklarını önlemede damar iç yüzeyinden nitrik oksit olarak bilinen, damarlar üzerinde genişletici, damar duvar stresini ortadan kaldırıcı maddelerin salınımını artırıcı ve oksidasyonunu önleyici etkisi bulunuyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, daha çok çay ve kahve içiminin geleneksel olarak üzerine atfedilmiş ‘zararlıdır’ etiketini ortadan kaldıracak nitelikte sonuçlar veriyor” diyor.
İLGİLİ İÇERİKLER
- Günde ne kadar kahve içilmeli? Zararları nelerdir, zayıflatır mı?
- Hangi kahve kaç kalori? En çok içilen kahvelerin kalori tablosu
- Kahve içerken bir kez daha düşünün!
- Kahve iç, huzurlu yaşa
