Diğer
    Ana SayfaSağlık'Her yerim ağrıyor, etlerim acıyor' diye yakınıyorsanız bu hastalığa dikkat!

    ‘Her yerim ağrıyor, etlerim acıyor’ diye yakınıyorsanız bu hastalığa dikkat!

    -

    Genellikle şiddetli ağrı, yorgunluk ve halsizlikle belirti veren, sıklıkla da farklı rahatsızlıklarla karıştırılan fibromiyalji hastalığıyla mücadelede; doğru tanı, etkili tedavi ve hastanın iyileşebileceğine olan inancı büyük önem taşıyor.

    Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

    Tüm vücudu saran şiddetli ağrı ve yakınması olan birçok kişi “Her yerim ağrıyor… Yorgunluktan ölüyorum! Etlerim acıyor, uyuyamıyorum. Kafamı toparlayamıyorum. Tükendim!” gibi şikayetlerle hekime başvuruyor. Bu belirtilerin fibromiyalji habercisi olabileceğini ve kış aylarının hastalığı tetiklediğini hatırlatan Romatem Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Sağlık Grubu Uzmanı Dr. Serap Latif Raif, “Ağrı, kişinin özel veya iş yaşamını, verimini çok olumsuz etkileyebiliyor. Tabii ki zamanında ve doğru teşhis ile iyileşebilmek mümkün. Ağrılarınızı dinleyin ve hayatınızı zehir etmesine izin vermeyin! Tedavinin en önemli adımlarından birinin aktif olmak ve düzenli egzersiz yapmak olduğunu unutmayın” uyarısında bulunarak, konuyla ilgili sorularımızı cevapladı.

    Fibromiyalji nedir? Bu bir kadın hastalığı mı?

    En sık görülen romatizmal hastalıklar arasında ikinci sırada yer alan fibromiyaljinin toplumda görülme oranı yüzde 0,5-5 olarak tanımlanıyor. En çok 40-50 yaş arasında ve kadınlarda, erkeklere göre 3-10 kat daha fazla görülüyor. Fibromiyalji şiddetli ağrı ve yorgunluk gibi yakınmalara neden olduğundan, kişinin hayatını büyük ölçüde olumsuz etkiliyor. Kronik bir ağrı sendromu olan fibromiyaljiye; uyku bozukluğu, baş ağrısı, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklar, algılama bozukluğu ve zihinsel fonksiyonlarda bozukluk ile karın ağrısı gibi yakınmalar da eşlik edebiliyor.

    - Advertisement -

    Ortaya çıkmasına sebep olan faktörler neler?

    Kadın olmak, yaşın ilerlemesi, genetik faktörler, fiziksel travmalar (merdivenden düşme, buzda kayıp düşme gibi), cerrahi müdahaleler, trafik kazaları, geçirilmiş enfeksiyonlar (viral), çocukluk döneminde psikolojik veya fiziksel şiddet, cinsel istismar, boşanma, terk edilme, işle ilgili sorunlar, aşırı aktif ve mükemmeliyetçi yaşam tarzı ile kişilik yapısı, fibromiyalji rahatsızlığının ortaya çıkmasına yol açabiliyor.

    Fibromiyalji bir sendrom mu?

    Kronik (süregelen) yaygın ağrı, sabah yorgun kalkmak, gün içinde bir işe konsantre olmakta zorluk, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, yanma, üşüme, ağrılı adet görme, karın ağrısı, idrar yaparken yanma, baş ağrıları, bazen huzursuz bacak sendromu, kuru göz sendromu gibi birçok yakınma FMS’li (fibromiyalji sendromu) hastaların sıkça anlattıkları yakınmalar arasında yer alıyor. Vücudun her tarafındaki ağrı; sıklıkla boyun ile omuzlardan başlayarak sırta, kollara, göğüs duvarına ve bacaklara yayılıyor. Dolaşan bir ağrı da olabiliyor. Bazen kaslarda tutukluk, yanma veya sıkışma hissi gibi farklı şekillerde de hissedilebiliyor. Bir kısım ağrı devamlı olabiliyor ve anksiyete, stres, uykusuzluk, yorgunluk, soğuk ya da rutubet ağrıları artırıyor. Ağrı ile beraber gün içinde giderek azalan, bazen gün boyu devam eden sabah tutukluğu da görülüyor. Hasta eklemlerini şiş olarak hissedebiliyor ancak ağrılı tarafta eklemlerde şişme veya kızarma görülmüyor. Ağrı nedeniyle o eklemin hareketi kısıtlanabiliyor. Dinlenmeyle ağrı azalabiliyor. Gece uykusundan, uyku süresinden bağımsız olarak yorgun kalkılıyor. Hastalar, sabah uyandıklarında kendilerini “dövülmüş” veya “savaşmış” gibi hissettiklerini söyleyebiliyor. Bu yakınma fibromiyalji sendromu olan hastaların yüzde 90’ından fazlasında görülüyor. Ayrıca uykuya dalmakta zorluk, gece boyunca sık sık uyanma da görülebiliyor.

    Kış mevsimi fibromiyaljiyi tetikler mi?

    Mevsimsel değişiklikler, FMS tanısı olan hastaların ataklarının, ağrısının artmasına neden olabiliyor. Özellikle soğuk, ağrı gelişiminde duyarlılığa ve kas gerginliklerinin artmasına yol açabiliyor. Kış aylarında daha az aktif olmak ve zamanın çoğunu evde geçirmek de bunda etken olabiliyor.

    Tanı nasıl konuyor?

    Hastalar yakınmalarındaki çeşitlilik nedeniyle maalesef birçok farklı uzmanlık alanındaki doktora başvuruyor. Her hekim kendi açısından bir tedavi düzenleyebiliyor. Fibromiyalji sendromu tanısı ise ancak konusunda uzman bir hekim tarafından konulabiliyor. Tanıda, klinik muayene ve hastanın yakınmalarının değerlendirilmesi önem taşıyor. Bu hastalığın tanısı için özel tanı testi yok ve tüm laboratuvar tetkikleri de normaldir. Dolayısıyla tanı genellikle yıllarca gecikiyor, gereksiz birçok tetkik ve tedavi uygulanıyor. Tanı konulduğunda ise artık ağrılarının geçeceğinden umutsuz, ağrılarının varlığına inanılmayan, bu nedenle de sıklıkla aileleriyle sorun yaşayan hastalar oluyor. Bu hastalığın tanısı için yaygın ağrı yakınmaların en az üç aydır devam etmesi, hastanın ağrı hissettiği bölgelerin sayısı ve semptomların şiddetinin ölçülerek değerlendirilmesi gerekiyor.

    Tedavisi nasıl uygulanıyor? Tamamen iyileşmek mümkün mü?

    Tedaviye başlarken, hastayı bilgilendirmek büyük önem taşıyor. FMS’de eğitimle; hastanın öz-yönetim ve öz-yeterliliğini geliştirerek semptom dalgalanmaları ile başa çıkabilme bilincini geliştirmek, engellenmişlik ve acizlik hissi gibi olumsuz algılamaları pozitif hislere dönüştürebilmek amaçlanıyor. İlaç ve ilaç dışı tedaviler de verilebiliyor. Fizik tedavi uygulamaları (sıcak paket, elektroterapi, lazer, ultrason), egzersiz programları, balneoterapi (mineralli su tedavisi, kaplıca), manipülasyon ve masaj, ozon tedavisi, bölgesel ağrı tedavisi (yumuşak doku enjeksiyonları), akupunktur tedavileri hastaya göre uygulanıyor. Hastalara uykunun düzenlenmesi için önerilerde bulunuluyor, psikoterapi desteği için yönlendirme yapılabiliyor. Hastaya özgü tedavi planlamasıyla, rahatsızlığı tetikleyen faktörler kontrol altına alınarak fibromiyalji tedavi edilebiliyor. Bu da yaşam kalitesinde iyileşmeye yol açabiliyor.

    BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILIYOR

    Fibromiyaljinin tanısıyla ilgili en önemli özellik, benzer semptomlara neden olabilecek başka hastalıklarla beraber görülebileceğidir. Romatoid artrit, sistemik lupus eritematosus hastalarında, inflamasyonun kontrolüne rağmen ağrı geçmediğinde ilk olarak akla FMS’nin gelmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Serap Latif Raif, “Hastaların değerlendirilmesinde birlikte görülebilecek romatoid artrit, sistemik lupus eritematosus, polimyaljia romatika (iltihaplı kas tutulması), otoimmün hastalıklar ve hipotiroidinin akılda tutulması gerekiyor. Ayırıcı tanıda dikkat edilmesi gereken diğer hastalıklar ise miyofasiyal ağrı sendromu, inflamatuvar miyopatiler (iltihaplı kas romatizması, özellikle statin kullanımı), anemi, osteomalazi (D vitamini eksikliği), gizli şeker, viral enfeksiyonlar, atipik göğüs ağrısı ve kronik yorgunluk sendromu olarak sıralanıyor” diyor.

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz