Diğer
    Ana SayfaPsikolojiHer şey KONTROL altında!

    Her şey KONTROL altında!

    -

    Kontrol etme kaygısı hastalığa dönüşebiliyor mu?
    Kontrol etme kaygısı eğer kişinin kendi hayatındaki normal işleri yapmasını engelliyorsa, kişi işine odaklanamıyorsa, bütün gün eşinin ne yaptığını düşünmekten beyni yoruluyorsa, karşısındaki kişinin de hayatını engelliyorsa ciddi bir hastalık boyutuna gelmiş diyebiliriz. Bu durumda kişinin psikolojik, bazen de tıbbi yardım alması gerekiyor.

    Bir yetişkine terapi ile özgüven kazandırmak mümkün mü?
    Terapinin erken yaşlarda olması çok daha iyi sonuç veriyor. Ergenlik çağındaki bir genci ailesi getirdiğinde ailesi ile de ayrıca çalışmak anlamlı oluyor. Ancak yetişkin bir hastada artık aile ile görüşmeye gerek olmuyor. Yetişkinlikteki terapiler, kişinin kalan yaşamı ve çocukları için kurtarıcı oluyor. İyileşmede kabullenme çok önemli. Kişi kendi isteği ile geldiyse, durumunun farkındaysa sorunun yüzde 50’sini aşmış demektir. Ancak bir başkasının ya da eşinin isteği ile gelen, bir sorunu olmadığına inanan kişilerde daha zor sonuç alınıyor.

    Kontrol kaygısı yüksek olan kişilere ne önerirsiniz?
    Bu insanların şunu anlaması gerekiyor; ilişkiyi ayakta tutan kontrol etme mekanizmaları değil, o ilişkinin iki insana da haz veriyor olmasıdır. Eğer ilişkiyi mutluluk ve doyum verir hale getirirseniz iki taraf da o ilişkiden gitmek istemeyecektir. Doyum veren bir ilişkide iki taraf da aldatma isteği duymaz, o zaman kaybetme korkusu da kontrol etme isteği de olmaz. Kontrol etme mekanizmalarının gereğinden fazla çalıştığı ilişkilerde ‘Kendini gerçekleştiren kehanet’ dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Eşlerden biri başlangıçta o ilişkide mutlu olsa da bir süre sonra kontrol edilmekten bıkıyor ve başkasına gitmeye meyilli oluyor. Korkulan ‘kaybetme’ aslında o zaman gerçekleşiyor.

    KAYGILARI HAFİFLETMENİN YOLLARI
    Kontrol etme kaygısının hakim olduğu bir ilişkide bir uzmana gitmeden önce bazı yolların denenmiş olması gerekiyor. Uzman Psikolog Sinem Gül Şahin, şu ipuçlarını veriyor:
    ➤ Birbirinizi kıskandığınız durumlarda oturup açık ve net bir şekilde, kadın-erkek oyunlarına girmeden bu olay hakkında konuşun. Böylece kıskançlığın arkasındaki sebeplerin mantıklı olup olmadığını değerlendirebilir, davranışlarınızı yeniden gözden geçirme imkanı bulabilirsiniz.
    ➤ Kıskanan tarafın özellikle rahatsız olduğu belli kişiler ve ortamlar varsa, bu ortamlarda sevginizi, ilginizi daha fazla belli ederek onun rahatlamasını sağlayın.
    ➤ Eşiniz kıskanç bir insan ise sadece baş başayken değil, sosyal ortamlarda da ona karşı daha ilgili davranarak, sevgi ifadelerinde bulunarak onun güvenini tazeleyin. Bu davranışlarınız, sizin ilişkiye sahip çıktığınızı gösterir ve onu rahatlatır.
    ➤ Eşinizin kıskanç bir yapısı varsa hiçbir şekilde onu kıskandırma yolunu seçmeyin. Bir süre boyunca tüm bunları denediğiniz halde sizin ya da eşinizin kontrol etme kaygısı sürüyorsa bireysel terapiyi tercih edebilirsiniz.

    Yaprak Çetinkaya

    - Advertisement -

    Formsante Dergisi Aralık 2011 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz