Diğer
    Ana SayfaHaberHolosen fayı nedir? Deprem yüzey kırığı ve diri fay haritası

    Holosen fayı nedir? Deprem yüzey kırığı ve diri fay haritası

    -

    Kahramanmaraş’ta merkezli iki büyük deprem 10 ili etkisi altına alarak birçok can ve mal kaybına neden oldu. Genel olarak baktığımızda Türkiye’de 485 diri fay bulunuyor. Verilerin güncellenmesiyle birlikte vatandaşlar, büyük deprem tehlikesi yaratabilecek fayları merak etmeye başladı. Peki, aktif fay holosen fay nedir, aktif olmaya yakın fay nedir, potansiyel aktif fay nedir ve aktif olmayan faylar nelerdir? İşte tüm detaylar…

    FAYLARIN AKTİVİTELERİNE GÖRE SINIFLAMASI

    Faylar, üretmiş oldukları depremlerin sayısı ya da geçirmiş oldukları hareketin zaman diliminin süresine göre dört kategoriye ayrılır.

    Bunlar sırayla:

    • Aktif faylar (Active faults),
    • Aktif olmaya yatkın faylar (Capable faults),
    • Potansiyel aktif faylar (potential active faults)
    • Aktif olmayan (inactive) faylardır.

    HOLOSEN FAYI NEDİR?

    Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Kadir Dirik holosen fayı şöyle anlatıyor; Aktif Fay, son 10.000 Yılda (Holosen döneminde) en az bir kez hareket etmiş ve deprem üretmiş olan faydır. Bazı mühendislik kuruluşları ve konu ile ilgili bilim adamları ise, aktif fay tanımında baz alınan zaman dilimini son 35.000 yıl olarak kabul etmektedir. Pratik olarak, Holosen yaşlı yapı, sediman ve lavları kesen tüm faylar Aktif fay olarak kabul edilmektedir.

    AKTİF OLMAYA YAKIN FAYLAR

    Aktif olmaya yatkın faylar, geçmiş 50.000 yıl içinde en az bir kez, ya da geçmiş 500.000 yıllık zaman dilimi içinde birden çok hareket etmiş ve deprem üretmiş olan faylardır. Pratik olarak, Orta ve Geç Pleyistosen yaşlı tüm yapı ve birimleri kesmiş olan faylar aktif olmaya
    yatkın faylar olarak tanımlanır.

    - Advertisement -

    POTANSİYEL AKTİF FAYLAR

    Potansiyel aktif faylar, son 1.65 milyon yıllık zaman diliminde en az bir kez hareket etmiş ve deprem üretmiş olan faylardır. Pratik olarak, Kuvaterner yaşlı yapı ve birimleri kesen faylar potansiyel aktif fay olarak kabul edilir.

    AKTİF OLMAYAN FAYLAR

    Aktif olmayan faylar, geçmiş 1.65 milyon yıllık süre içinde hiç hareket etmemiş ve deprem üretmemiş olan faylardır. Pratikte, Kuvatemer yaşlı yapı ve birimleri kesmeyen, aksine, Kuvatermer yaşlı sediman ve lavlar tarafından örtülen faylar diri olmayan faylar olarak
    kabul edilir.

    Ancak, zaman içinde, gerek doğal olarak oluşan havzalarda hızlı depolanmaya bağlı olarak sediman kalınlığının, dolaylı olarak litostatik yükün artması, gerekse büyük boyutlu mühendislik yapılarında, örneğin barajlarda su birikmesiyle hidrostatik basıncın artması, ya da çok yakındaki aktif bir fayın tetiklemesiyle, yaşlı ve aktif olmayan faylar da, zaman zaman hareket ederek aktif hale gelebilmektedir.

    DEPREM YÜZEY KIRIĞI

    1900-Günümüz zaman aralığında yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş fay.

    holosen fayı

    Türkiye Diri Fay Haritası

    Sarı: Deprem Yüzey Kırığı

    Kırmızı: Holosen Fayı

    Mor: Kuvaterner Fayı

    Siyah: Olası Kuvaterner Fayı veya Çizgisellik

    Diri fay veya aktif fay, tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan tüm faylara verilen isim. Yer kabuğundaki çeşitli ölçekteki kayma yüzeyleri, (üzerinde deprem gerçekleşen ve hareket eden iki levha ya da levhacık arasındaki ara yüzey) fay olarak adlandırılır.

    Fayların dirilikleri sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir.

    Genç Kuvaterner çökellerini (2 milyon yıldan daha yaşlı olmayan) kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu – denizel sekiler, basınç sırtı ya da çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylardır.

    AKTİF FAYLARIN ÖNEMİ

    Aktif faylar:

    • Deprem tehlikesinin doğru olarak belirlenmesinde
    • Deprem tehlikesinin değerlendirilmesinde kullanılan ana parametredir.

    Bu nedenle aktif fayın türü, geometrisi, kinematik fonksiyonu, derinliği, boyutu, yaşı, atım miktarı ve yönü, tarihsel ve tarih öncesi dönemlerde deprem üretip-üretmediği, eğer üretmişse ürettiği depremin büyüklüğü, depremlerin yinelenme aralığı ve nihayet fay üzerindeki yıllık kayma hızının doğru olarak saptanması gerekir.

    Ayrıca aktif fayın büyüklüğü ile, ürettiği depremin büyüklüğü arasında da bir oran vardır, örneğin, aktif fayın uzunluğu arttıkça bu faydan kaynaklanacak depremin büyüklüğü de artar. Böylece, aktif faylardan kaynaklanan depremlerin büyüklüğü artıp, odak derinliği
    azaldıkça, bu depremler yüzey kırıkları (ground ruptures) ve yüzeyde yer değiştirmelere (kalıcı fiziksel değişimlere) de yol açabilir (17 Ağustos 1999 Gölcük-Arifiye ve 12 Kasım 1999 DağdibiDüzce depremleri).

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz