Dizilerde genellikle kötü karakterler pek sevilmez. Ancak TozluYaka’nın Hazal’ını canlandıran Çağla Şimşek’e izleyici tarafından büyük bir sempati duyuluyor. Kendine güveni, rahatlığı ve duru güzelliğiyle bizi de etkisi altına alan Çağla, bu ay kapağımızda….
Röportaj: Deran Çetinsaraç
Fotoğraf: Murat Sargın
Styling: Tülin Demir
Makyaj: Hamiyet Akpınar
Saç: Akın Ünal
Makyaj asistanı: Sena Arslan
Aslında Çağla’yı hepimiz çok iyi tanıyoruz çünkü kameralar önünde büyüdü. Çocukluk fotoğrafına bakınca yüzümüzde tanıdık bir gülümseme bırakıyor genç oyuncu. Üç yaşından beri dizi, reklam filmleri derken şimdi televizyonların en çok izlenen gençlik dizilerinden TozluYaka’da başrollerde yer alıyor. Duru güzelliği ve kameralara sıcaklığı sayesinde çok keyifli bir çekim yaptığımız Çağla Şimşek’i tanımaktan büyük keyif aldık.
Kamera önüne doğmuşsun desek yeridir; çekimde de çok rahattın. Küçük yaşta oyunculuğa başlamanın bir artısı diyebilir miyiz?
Sektöre küçük yaşta girmemin etkisi de olabilir tabii ki ama ben daha ziyade işimi çok severek yapmama bağlıyorum. Çalıştığın alanda ve yaptığın işte rahat ve mutlu olunca bu her yöne yansıyor bence.
ÇAĞLA ŞİMŞEK: HEPİMİZ TOZLUYAKA’YA ÇOK İNANIYORUZ
Şu an yayınlanan pek çok gençlik dizisi var, TozluYaka’yı sence diğerlerinden ne ayırıyor?
Hepimiz oynadığımız role, elimize gelen senaryoya çok inanıyoruz. İnsan bir şeye bu kadar çok inanınca, karşı tarafa aktarımı da inandırıcılığı kadar kolay oluyor. Diğer işlerden ayrım olarak söyleyemem tabii ki ama bence samimiyet bizim işlerde önemli. Bu seyirci tarafına da yansıyınca, tadından yenmez bir hale geliyor.
Gençlik dizisi diyorum ama ilk bölüm bir cinayetle başlıyor; olaylar gerilim, entrika, katil kim sorusunun etrafında gelişiyor. Hazal karakteri de olaylarda kilit bir isim. Kötü bir karakteri oynamak nasıl?
Kesinlikle; gerilim, entrika her şey var. Senaryolar elimize ulaştığında biz de heyecanla yeni bölümde neler olacağını merak ederek okuyoruz. Hazal’ı oynamak bana çok keyif veriyor. Ayrıca karakterin sadece kötü olmaması, içinde farklı entrikalar bulundurması da oynarken ekstra heyecan katıyor.
İzleyenlerden nasıl tepkiler alıyorsun?
Hazal’a kızıyorlar genelde. Ama bana gelen yorumlarda Hazal’ın bazı ikonik hareketlerini ve kelimelerini de görüyorum. Bu yorumları çok tatlı buluyorum. Örneğin kalp emojisi ve “hellö” repliği…
Sence gerçek hayatta fakir çocuk zengin kız aşkı yürür mü?
Bu kesinlikle kişiden kişiye, aileden aileye değişen bir etken. Şartlar, koşullar, yaşayış biçimi, hayata bakış açısı gibi pek çok faktör var. Ama benim düşünceme göre sevgiyi para belirlemez; belirlememeli. Sen o kişiyi o olduğu için seversin, kendisini seversin. Zaten sevdiği insanla her gün bir kaldırıma oturup sohbet etmek bile herkese güzel gelmez mi?
“Aşkın sevgiden daha büyük bir duygu olduğunu düşünüyorum. Sevgi insanı besler. Sevmek güzeldir ve aşık olmak beni korkutmuyor, aşık olmak isterim.”
ÇAĞLA ŞİMŞEK: AŞIK OLMAK İSTERİM
Daha önce bir röportajında hiç gerçekten aşık olmadım demişsin, bu hala geçerli mi? Aşık olmak seni korkutuyor mu?
Aşkın sevgiden daha büyük bir duygu olduğunu düşündüğüm için evet hala geçerli. Sevgi insanı besler. Sevmek güzeldir ve aşık olmak beni korkutmuyor, aşık olmak isterim.
Sen lisedeyken hiç zorbalıkla karşılaştın mı? Ya da birilerine yapmış olabilir misin? Günümüzde akran zorbalığı çok sık karşılaşılan bir durum…
Başkalarına yapıldığına liseden bile önce, ortaokulda şahit olmuştum. Elimden geldiğince bu duruma engel olmaya çalışmıştım. Asla kimseye zorbalık yaptığımı düşünmüyorum. Reel hayatta değil iyi ki ama günümüzde sosyal medya zorbalığıyla tüm oyuncuların karşılaştığını düşünüyorum. Güzel yorumlar kadar eleştirilere de açığız tabii ki ama iş hakaret boyutuna geçip hele bir de aileyi karıştırınca durum maalesef çok çirkinleşiyor.
Settekilerle çok fazla vakit geçiriyorsunuzdur, kamera arkası nasıl gidiyor? Başınıza komik veya enteresan bir şey geldi mi?
Harika gidiyor. Hepimiz birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz. Bu konuda çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Her anımız birbirinden komik diyebilirim, çok eğleniyoruz. Başımıza gelen de çok komik bir olay var, anlatayım… Bir gün arkadaşlarımızla kafede otururken bizi tanıdılar ve telefonuma airdrop ile üstünde “Vefa’nın katili kim?” yazan bir fotoğraf gönderdiler. Bize çok enteresan ve komik gelmişti.
Set hayatından arda kalan vakitlerinde neler yapmaktan hoşlanırsın?
Kendimle vakit geçirmeyi seven insanlardanım. İmkanım varsa deniz kenarına gider müzik dinlerim. Çalıştığım dönemlerin tatil günlerinde ise evde bol dizi, film izleyip senaryo çalışırım. Sporumu olabildiğince aksatmamaya çalışırım. Bu arada genel olarak, çalışmak da başlı başına bana keyif veriyor.
Biraz da Çağla’yı tanımak adına; nasıl bir insandır Çağla? Hayatta en değer verdiğin şeyler nedir? Seni en çok ne kızdırır? Seni en çok ne güldürür?
Sevdiklerine aşırı bağlı kalan, onlara çok değer veren bir insandır Çağla. Hayatta en değer verdiğim kişi annem. Bir kişide önem verdiğim şey ise üsluptur. Hiçbir zaman modu düşük, enerjisi sıfır, mutlu olmayı bilmeyen, özellikle başkalarına karşı kaba, sert, saygısız davranan insanlarla aynı masada dahi oturmak istemem. Kolay kolay kızmam, beni kızdıran olaylardan kişilerden uzak dururum. En çok ne güldürür bilemedim; alakasız her şeye gülebilen insanlardanım sanırım.
Sosyal medyayla aran nasıl? TitTok’u da aktif olarak kullanıyorsun sanırım. Sosyal medyada hoşuna giden ve gitmeyen şeyler var mı?
Sosyal medyayı kullanmayı severim ve de aktif olarak kullanırım. Beni seven insanların yorumlarını okumak, eleştirileri incelemek hoşuma gidiyor. Bu arada şunu da söyleyeyim; eleştiri adı altında hakaret durumuna kesinlikle katlanamıyorum. Gelen yorumlarda, elimden geldiğince bu tarz olanları görmezden gelmeye çalışıyorum.
Ne tür kitaplar okursun, en son okuduğun ve seni etkileyen kitap neydi?
Çok fazla kitap okurum. Bazen iki-üç kitabı aynı dönemde okuduğum da oluyor. Bilim kurgu kitapları okumaktan keyif alırım. En son hangi kitabın beni etkilediği aklıma gelmedi ama en sevdiğim kitap Telepati’dir.
Sence bir kadının kendisine yapacağı en büyük yatırım nedir?
Geleceğe yatırım yapması… Çok yönlü bir kavram ve kişiden kişiye göre değişebilir. Ama ben bir kadın olarak; kendimizi her zaman kusurlarımızla bile sevmemiz gerektiğini, hayatımıza bize değer veren, davranışlarımıza saygı duyan insanları almamız gerektiğini düşünüyorum.
Yediklerine dikkat eder misin? Hiç rejim yaptın mı?
Dönem dönem rejim yapıp, bazen de yemek yemenin dozunu kaçırdığım oluyor. Yemek yemeyi seven bir insan olarak rejim yaparken her şeyi yiyememe durumu beni üzüyor. Ama son dönemlerde spor da yaptığım için daha dikkatli besleniyorum. Sağlık için de çok değerli bu.
“Hayatta en değer verdiğim kişi annem. Bir kişide önem verdiğim şey ise üsluptur. Modu düşük, enerjisi sıfır, mutlu olmayı bilmeyen, başkalarına karşı kaba, sert davranan insanlarla aynı masada dahi oturmak istemem.”
Kendinde beğenmediğin taraflar var mı?
Bilmem ki. Beğenmediğim taraflarımı değiştirmek her zaman benim elimde. İnsan kendisini sevmeli diye düşünüyorum. İnsan en başında kendisini sevemezse başkalarını da sevemez.
Cilt ve saç bakımı için neler yaparsın?
Ben çok ürün kullanmayı sevmem. Ama gerekli tabii ki. Bu yüzden kontrollerimi yaptırır, kendi saç ve cilt tipime uygun ürünleri kullanırım.
Son olarak hiç kimsenin bilmediği bir yönünü söylemeni istesem bu ne olurdu?
Hiç kimsenin bilmediği bir yönümü söylersem artık kimsenin bilmediği olmaz… Düşündüm de belki vardır ama aklıma gelmedi gerçekten. Kimsenin bilmediği bir yönüm olduğunu düşünmüyorum galiba.
