Diğer
    Ana SayfaSağlıkYüzleşin, önleminizi alın, yaşamınızı uzatın

    Yüzleşin, önleminizi alın, yaşamınızı uzatın

    -

    BESLENME ŞEKLİNİZ KANSER RİSKİNİZİ BELİRLİYOR
    Konu kanser olunca nedenlerin de, korunma yollarının da başında yine beslenme geliyor. Yeterli ve dengeli beslenen kişiler kanserden kalp hastalıklarına, bağırsak problemlerinden sindirim sistemi sorunlarına kadar birçok hastalıktan korunuyor. Neolife Tıp Merkezi Uzman Diyetisyeni Lale Özbek, günümüzde en sık yapılan hatanın çocukları erken yaşta şeker ve türevlerine alıştırmak olduğunu belirtiyor. Sağlıklı beslenmede kilit nokta ise doğal gıdalar tüketmek…
    SEBZE&MEYVE
    Günde en az beş porsiyon tüketmek gerekiyor. Mümkün olduğunca soymadan ve pişirmeden tüketilirse alınan vitamin ve mineral oranı artıyor. Çocukların sebze yemeye küçük yaşta alıştırılması ve ailenin çocuklara örnek olması öneriliyor.
    YAĞLAR
    Aşırı yağ tüketimi kanser oluşumuna etki ediyor. Aşırı tereyağı tüketimine bağlı olarak; lösemi, ağız, özofagus, tiroid, mide, pankreas, endometrium, prostat, kolorektal, testis gibi kanser türlerinin riskinin arttığı biliniyor. Aşırı mısır yağı tüketimine bağlı olarak; kolon, mide, prostat, pankreas, karaciğer, akciğer gibi kanser türlerinin riski artıyor. İçeriğine soya girmiş tüm ürünler meme kanseri riskini artırıyor. Aşırıya kaçmamak kaydıyla hakiki sızma zeytinyağı kullanılması öneriliyor.
    nisan-2012-kanser-dosyasi-2-resim-7ETLER
    Sağlıklı bir yaşam için et tüketiminde aşırıya kaçılmasını önermediklerini belirten Uzman Diyetisyen Lale Özbek, “Özellikle mangal, döner usulü ateşe direkt maruz kalan etler; kolon, rektum, endometrium, safra kesesi, karaciğer, mide, akciğer, özofagus, lösemi, prostat gibi kanser türlerinin riskini artırıyor. Günde yaklaşık 100 g et tüketilmesini, bir öğünde et tüketiliyorsa diğer öğünde sebze tüketilmesini öneriyoruz. Şarküteri ürünleri ise içeriğindeki sodyum nitrat nedeniyle mide kanserini tetikliyor. Nadiren yenilse dahi yanında portakal suyu ya da gerçek limon sıkılmış bir salata yemek bu gıdalardaki zararlı maddelerin emilimini azaltıyor” diyor.
    KURU BAKLAGİLLER
    Bitkisel protein kaynağı olduğu için kolesterolü yükseltmeyen kuru baklagiller, bağırsakları çalıştırıyor, kan şekerini dengeliyor.
    MUCİZE BESİN BALIK
    Birçok kişi zayıflamak, sağlıklı olmak ya da kanserden korunmak için mucize besinler arıyor. Uzman Diyetisyen Lale Özbek, mucize olarak nitelendirilebilecek tek gıdanın balık olduğunu vurguluyor. Omega 3 ihtiyacının karşılanması için herkesin haftada 400 g ızgara ya da buğulama derin su balığı yemesini öneriyor.

    PSİKOLOJİK DESTEK ŞART
    Kanser teşhisi almak bir insanın hayatının tüm alanlarını etkiliyor. Tedavi süresince günlük yaşantısında birçok değişiklik yaşamak zorunda olan kişi yalnızlık, korku, öfke, mutsuzluk gibi duygularla mücadele ediyor. Diğer yandan kanser teşhisi konulan kişinin ailesi ve yakın çevresi de olumsuz etkileniyor. Oysa araştırmalar, moralin bu hastalıkla mücadelede çok önemli olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü morali yüksek olan kişinin bağışıklık sistemi güçleniyor ve hastalıkla savaşta başarı şansı artıyor. Neolife Tıp Merkezi Psiko-onkoloğu Elçin Sayan, bu gerçekler ışığında hastalığın tanı aşamasından itibaren hem hastanın hem de ailesinin psikolojik destek almasını önerdiklerini belirtiyor. Psikolojik desteğin hem kişiyi potansiyel sıkıntılardan korumayı hem de tedavi yöntemini belirlemeyi kapsadığını belirten Uzman Psikolog Sayan, “Hastalığın öğrenilmesi ve tedavi sürecinde kişinin depresif, üzüntülü olması ya da içine kapanması normal diye düşünemeyiz. Hasta ile beraber bu duygularla ve fiziksel etkilerle başa çıkmanın yollarını arıyoruz” diyor.

    nisan-2012-kanser-dosyasi-2-resim-8Tümör Konseyi
    Multidisipliner bir hastalık olan kanserin tedavisinde başarı oranlarını artırmak için ilgili branşların bir araya geldiği Tümör Konseyleri yapılıyor. Burada her vaka, katılan tüm hekimler tarafından ayrı ayrı değerlendiriliyor. Uygulandığı sağlık kurumuna bir ayrıcalık kazandıran Tümör Konseyi, hem hekimleri destekliyor hem de hastada güven duygusu yaratıyor. Neolife Tıp Merkezi’nde haftada bir toplanan Tümör Konseyi’ne kurum bünyesinde bulunan nükleer tıp uzmanı, radyoloji uzmanı, genel cerrah, medikal onkolog, radyasyon onkoloğu ve patolog katılıyor. Başhekim Uzman Dr. Nesrin Aslan Canpolat, konseyin tüm branşlara açık olduğunu ve farklı kurumlardan, farklı branşlardaki hekimlerin de istek dahilinde konseye katılabildiğini belirtiyor. Bu toplantılarda her hasta ile ilgili tüm süreçlerin gözden geçirildiğini ve tedavi için en uygun yolun seçildiğini belirten Dr. Canpolat, “Böylece hasta elinde filmleri ve raporları ile hekim hekim gezmekten ve ayrı fikirler almaya çalışmaktan kurtuluyor. Hastanın hekimi, hastanın yapılmış olan tüm incelemelerini, verilen ve vermeyi planladığı tedaviyi katılımcılar ile paylaşıp, onlardan fikir alabiliyor” diyor.

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Nisan 2012 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz