Diğer
    Ana SayfaSağlıkÇocuklarda geçmeyen öksürükler neden olur? Evde neler yapılabilir?

    Çocuklarda geçmeyen öksürükler neden olur? Evde neler yapılabilir?

    -

    Çocuklarda geçmeyen öksürükler neden olur? Evde neler yapılabilir? Formsante arşivinden merak edilen bu soruların yanıtlarına bir uzman eşliğinde bakıyoruz…

    Özellikle mevsim geçişlerinde ailelerin bitmeyen kabusudur sonu kesilmeyen öksürükler tam bitti dersiniz yeniden başlar. Biraz terlese şiddetlenir, neden oldu, niye geçmiyor derken çocuğunuza bir dolu ilaç içirmiş olursunuz. İşte sizi bu kısır döngüden kurtaracak ‘öksürük dosyasını’ mercek altına aldık…

    Yazı: Ruken Akbay Gürtaş

    Uzunca bir pandemi dönemi boyunca çocuklar evde kapalı kaldı. Hastalanan ve öksüren çocuk sayısı anlamlı şekilde azaldı. Ancak pandemi bitiminden itibaren okulların açılması ile çocukların büyük bir çoğunluğu bitmek tükenmek bilmeyen öksürükler nedeniyle çocuk doktorlarını ziyaret etmeye başladılar. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık, kış aylarından ilkbahara geçerken bugünlerde ailelerden en çok duyduğum cümleler hep aynı diyor:

    “Çocuğum dört yaşında. Bu zamana kadar sadece rutin kontroller ve aşıları için doktora giderdik. Kreşe başladığı gün kâbus başladı. Önce burun akıntısı ardından da bitmek tükenmek bilmeyen çoğunlukla gece bazen de gündüz öksürükleri oluyor. Balgam çıkarmaya çalışıyor ama olmuyor. Bir çıkartabilse rahatlayacak. Çevremizdeki tüm doktorları kapı kapı dolaştık, astımı var dediler, alerji testleri yaptırdık, normal çıktı, eve hava makinası verdiler tam olarak rahatlamadı, anlamadım nasıl astım bu. Bir doktor beş gün antibiyotik verdi biraz rahatlar gibi oldu, sevindim. Sonra tekrar öksürmeye başladı ne yapacağımızı şaşırdık evde huzurumuz kalmadı bu öksürük yüzünden”

    - Advertisement -

    Sevgili anne babalar acaba sizi bu kadar çok üzen öksürüğün sebebinin burun olabileceğini hiç düşündünüz mü? Burnumuz mucizevi bir organ. Vücudumuzda iki büyük atardamar ile kan dolaşımı sağlanan iki organdan bir tanesi burnumuz diğeri de beynimizin hipotalamus bölgesi. Bu şekilde bol kan dolaşımı olan burnumuz dış sıcaklık ne olursa olsun dışardan gelen havayı süzmüş, steril hale getirmiş ve 34-35°C’ye ısıtmış olarak akciğerlere gönderir. Bir erişkin ortalama günde 10.000 litre hava solur ve bu havanın içinde çok sayıda mikroorganizma ve partiküller vardır. Burun bütün bu havayı süzerek akciğere steril ve tertemiz olarak gönderir. Burun tıkanıklığı nedeniyle ağızdan nefes alanlar da akciğer enfeksiyonları riski artar. Mesela maraton koşucuları daha çok ağızdan nefes aldıkları için daha çok zatürre olurlar. Burnumuz gün boyunca süzdüğü bu havadaki bütün partikülleri ve mikroorganizmaları bizim kısaca sümük diye adlandırdığımız bir salgı ile dışarıya atar. Normal şartlarda günlük burun salgısı miktarı 1 litre civarındadır ve bu sıvı burnumuzun etrafındaki sinüslerden gelir. Burnumuzun içinde tıpkı bir halı gibi sayısız miktarda minicik tüyler bulunur ve bunlar dalgalanma hareketi yaparak dışarıdan gelen partiküllerin yapışıp kaldığı bu sıvıyı öksürük ya da hapşırık ile dışarıya atarlar.”

    ÇOCUKLAR NEDEN ÖKSÜRÜYORLAR?

    Eğer çocuğumuz dışarıdan gelen virüslerle enfekte olursa burun salgıları anormal miktarda artarak burnun arka tarafına akmaya başlar ve bu boğaza akan salgılar özellikle yatar pozisyonda iken bitmek tükenmek bilmeyen öksürükleri başlatabilir.

    Uzm. Dr Palabıyık bu noktaya dikkat çekiyor: “ Başta influenza olmak üzere bazı virüsler bu minik tüycüklerin hareketlerini bozarlar ve bakterilerin burun ve boğaza yerleşmesi bu şekilde kolaylaşır, çocuğunuzun ateşi çıkar, doktorunuz da bademcik enfeksiyonu ya da sinüzit tanısını koyarak antibiyotik tedavisi başlar. İnfluenza aşısı yapılan çocukların yıl içinde çok daha az antibiyotik ihtiyacı olduğunu görmekteyiz. Bağışıklık sistemimizin bir parçası olan boğazımızda bademcik diye adlandırdığımız dokuların bir kısmı da burnumuzun arkasında bulunur. Bu dokuyu da Adenoid ya da geniz eti ismi verilir. Adenoid dokusu burnumuza solunum yolu ile gelen mikroorganizmaların ilk karşılandığı ve ortadan kaldırıldığı yerdir. Ancak sık sık virüslere maruz kalan adenoid dokusu özellikle çocuklarda hızla büyüyerek daha çok burun salgısı üretmeye başlar.

    Ailesinde de “geniz eti veya bademcik ameliyatı” olmuş kişilerin varlığı burada genetik faktörlerin de rol oynadığını gösterir. Öksürük aslında çocukların akciğerlerini koruyan, fazla üretilmiş balgamın ve sümüğün atılmasını sağlayan istemli ya da istemsiz refleks yoluyla oluşan ani ve patlayıcı bir nefes verme manevrasıdır. Biliyor musunuz öksürük anında havanın çıkış hızı saatte 340 km’ye kadar çıkabilir. Tıpkı bir uçağın kalkış hızı gibi. Bu şekilde solunum salgıları ve bunların içindeki bütün mikroorganizmalar etrafa kolayca yayılarak diğer insanların da hastalanmasına yol açarlar. Maske takmak aslında dışarıdan gelen mikroplardan korunmak için değil hasta bireyin etrafına mikropları saçmasını engellemek açısından çok önemlidir. Akciğerler için çok önemli bir temizlik mekanizması olan öksürüğün üst solunum yolu enfeksiyonlarında bu kadar yararı olmaz ve düzelmesi çocukların yarısında 10 gün yüzde 90’ında 20 gün ve yüzde 10’unda bir aya kadar zaman alabilir. Hapşırık da aslında burundaki tüm temizlik mekanizmasının bir çeşit restart’ıdır. Yani bilgisayarı yeniden başlatmak gibi tüm sistemi yeniden düzene koyar. Tek bir hapşırık ile 40.000 partikül 2 metre ile 10 metre arasında etrafa yayılır.”

    ÖKSÜREN ÇOCUKLAR İÇİN EVDE NE YAPABİLİRİZ?

    Uzm. Dr. Murat Palabıyık evlerin serin tutulmasının özellikle altını çiziyor:

    • “Çocuklarda öksürük için ilk yapılacak şey bir ayrıntılı doktor muayenesi. Doktorunuz öksürüğün sebebi olabilecek hastalıklar hakkında sizi bilgilendirecek ve çocuğunuza uygun ilaçları verecektir.
    • Ev ortamı öksürüklerin tekrarlamaması açısından çok önemli. Özellikle aşırı sıcak ve kurutulmuş bir hava burundaki tüm koruyucu mekanizmaların çalışmasını bozacak ve öksürüğün uzamasına da yol açacaktır.
    • Yapılacak en kritik iş evi çok iyi havalandırmak, oda sıcaklığını en fazla 22°C civarında tutmak (ideali 18-20° C) odada nem oranını da %40 ila 60 arasında tutmak.
    • Deniz kenarındaki şehirlerimizde zaten nem oranı %80’leri bile aşabilmekte olduğu için özel bir nemlendirici almamıza gerek yok. Ancak ev aşırı ısıtıldığı için odadaki nem oranı düşer ve nemlendirmek için bir cihaz kullanırsak bu sefer de hem sıcak ve hem de nemli bir ortam elde ederiz. Bu durum ortamdaki mikropların bayram etmesine yol açar, hastalıklar ilerler, öksürükler bir türlü düzelmez. Kısacası evimizi serin tutalım, eğer üşüyorsak kazak giyelim.”
    • “Eğer evde sigara içen bir erişkin varsa herkese geçmiş olsun, öksürüğün iyileşmesi neredeyse imkansız. Balkonda sigara içmek ya da dışarıda sigara içip eve gelmek çözüm değil. Sigarayı söndürdükten sonra da saatler boyu nefesle dışarıya atılan partiküller çocukların hastalanması için yeter de artar bile.”

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz