Özgür alanları tercih ederler
Duygusal samimiyet yakınlık ile ilgili olsa da cinsel samimiyet bazen biraz da mesafe istiyor. Peki çiftler bu hassas dengeyi nasıl kuracak? Cevap şöyle geliyor; birbirlerine ayrı cinsellik alanı tanıyarak. Üçüncü bir kişinin dahil olduğu, ihaneti çağrıştıran bir “ayrı” olma halinden bahsetmiyoruz. Örneğin erkeğin kadının seks oyuncakları ile yalnız başına oynamasına, kadının ise eşinin yalnız başına erotik filmler izlemesine izin vermesi… Bunlar ve benzeri deneyimler eşlerin birbirlerine olan tutkularının daha uzun soluklu olmasını sağlayabiliyor.
O filmlere düşkün olabilirler
Pornografi birçok kadını irrite ediyor ve birçok çift özellikle erkeğin pornografi izlemeyi sevmesi nedeniyle cinsel terapi desteğine başvuruyor. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor, sadece pornografi izlemek cinsel bağımlılık ya da sapkınlık anlamına gelmiyor. Eğer eşiniz sadece pornografi izlediğinde cinsel ilişkiye girebiliyorsa bir sorundan şüphelenebilirsiniz. Aksi takdirde bu konuyu kişisel olarak algılamamanızda fayda var. Eğer zaman zaman da olsa pornografi izlemek sizi cinsellikten soğutuyorsa bunu karşılıklı konuşarak halletmeyi tercih edin.
Anı yaşamakta onların üstüne yok
Erkekler cinsellik konusunda genellikle doyumsuzlukla suçlanır ama bunu tekrar düşünmekte fayda var. Onlar cinselliği bir kutlama olarak görüyor ve kadınların sekse “anı yaşa” felsefesi ile bakmalarını istiyor. Günlük hayatın karmaşası ve hızı içinde erkekler için her şeyi unutup kendilerini hazzın kollarına bırakmak çok daha kolay. “Bu konuya sadece doyumsuzluk olarak bakmayın, aynı zamanda sağlıklı da” diyorlar ve haklılar… Orgazm olmak aşk hormonu olarak da bilinen oksitosin salınımını artırarak çiftlerin birbirine daha sıkı bağlanmasını sağlıyor, endişe ve stresi azaltıyor, kan basıncını düşürüyor ve iyileşmeyi hızlandırıyor.
Derleyen: Yaprak ÇETİNKAYA
Formsanté Dergisi Aralık 2013 sayısı