Doğal güzelliğiyle kendine hayran bıraktıran Gökçe Akyıldız’ın ‘pozitif ve sempatik’ dünyasına bir giriş yapıyoruz!
Röportaj: Elif Gürsoy
Fotoğraf: Murat Sargın
Styling: Tülin Demir
Makyaj: Hamiyet Akpınar
Saç: Akın Ünal
Saç asistanı: Volkan Bayar – Hasan Güzeller
Stüdyo: LGM Studios
Aslında o uzun yıllardır kamera karşısında. Hatta oralarda da büyüdü diyebiliriz. Ancak Kırgın Çiçekler dizisindeki Songül karakteriyle çok daha yakından tanımaya başladık. Filtresiz güzelliği onun tek öne çıkan özelliği değil tabii ki… Farkındalığı yüksek, deneyimlerine ve duygularına önem veren bir yapıya sahip Akyıldız, şu sıralar nefes terapisiyle yakından ilgileniyor. Yakın zamanda yeniden kamera karşısında görmeyi umduğumuz Gökçe Akyıldız’ı daha da yakından tanımak için kapak çekiminde buluştuk!
GÖKÇE AKYILDIZ KİMDİR? KENDİNİ NASIL TANIMLIYOR?
Pozitif, enerjik, hızlı düşünebilen, kararlı ve risk alabilen biri… Dışarıdan kendimi tanımlamam gerekirse mükemmel bir empati yeteneğine ve insanları pozitif anlamda yükseltme enerjisine sahip olduğumu düşünüyorum. Doğru bir dinleyici ve objektif bir yorumcuyum. Güvenilir bir dost ve eğlenceli bir insanım. İnsanlarla doğru iletişimde olup bu frekansta kalabilmeyi çok kıymetli buluyorum. Beni ben yapan her özellik benim için ayrı bir öneme sahip.
GENÇ ANNE OLMAK NASIL BİR DUYGU?
Beş yaşında bir oğlunun olduğunu öğrendiğimizde epey şaşırdık. Genç bir anne olmak nasıl bir duygu?
Anne olmak kelimelerle anlatılabilecek duygulardan çok fazlası bence. Çok yoğun ve pozitif yüklü duygular bütünü diyebilirim aslında. Çocuklara bayılıyorum. Tam olarak anlatmak gerekirse annelikle beraber hayatınızda bir serüven ve bir dönüşüm başlıyor. Genç anne olmak çoğu zaman kendimi bana şanslı ve güçlü hissettiriyor. Ömer’le birlikte daha hızlı olgunlaştım; düşünce yapım, insanlarla etkileşimlerim değişip dönüşüme uğradı. Kendimi geliştirmeme daha fazla yardımcı olduğu için genç anne olmayı şans olarak görüyorum hayatımda… Bu güçlü olgu bana çok şey kattı diyebiliriz.
Onunla birlikte neler öğrendin? Nasıl bir Gökçe’ye dönüştün ve dönüşüyorsun?
Sabretmeyi ve olumsuzluklar karşısında güçlü durup gülümseyebilmeyi öğrendim. Çünkü onunla birlikteyken onun iyi hissetmesi, mutlu olması, her anının keyifli geçmesi için her olasılığı düşünüyor ve ona göre hareket ediyorum. Pozitif yanlarımı ve hayatın içindeki küçük şeylerle mutlu olabilme yeteneğimi keşfettim. Empati yeteneğimi arttırıp insanlara karşı daha farklı yaklaşmaya başladım. İletişim anlamında daha pozitif yönlü bir değişim ve dönüşüm oldu diyebiliriz. Bu duyguları hissetmek o kadar değerli ki benim için…
GÖKÇE AKYILDIZ: NEFES TERAPİSİYLE HAYATI KALİTELİ YAŞIYORUM
Günlük koşturmacada kendine nasıl vakit ayırıyorsun? Yoğunluğun üstesinden nasıl geliyorsun?
Gün içinde kahve saatini es geçmiyorum. Biraz müzik dinliyorum ve nefes meditasyonu yapıyorum. Benim bütün yorgunluğumu alıp dinlenmiş hissettiren en önem verdiğim saatler bu saatler oluyor genelde. Açıkçası sezgileri kuvvetli, derin ve çok ince düşünen biri olduğum için bu durum da bir süre sonra mental olarak yoruyor. Bu etkinlikleri yaparak hem zihnimi hem negatif tüm olumsuzları çıkarıyorum hayatımdan. Öncelikle kendime mutlaka gün içerisinde özel bir saat ayırıyorum. Arkama yaslanarak kahvemi içtiğim, günü değerlendirdiğim ve aslında bir nevi ‘kafamı dinlendiğim’ bir saat oluyor. Bunların dışında nefes terapistine giderek hayatımı daha kaliteli yaşamaya çalışıyorum. Bu iki aktivitem benim yorgunluğumu alan aynı zamanda iyi hissettiren en önemli şeyler.
‘TENİS VE PİLATES EN SEVDİĞİM SPORLAR’
Sporla aran nasıl? Neler yapmayı seviyorsun ya da vakit ayırabiliyor musun?
Tenis ve pilates en sevdiğim ve zaman ayırmaya özen gösterdiğim sportif etkinlikler.. Özellikle tenis oynarken rahatlamış stres atmış hissediyorum. Pilateste fiziğimi koruyabilmem ve daha sağlıklı hissetmem için gerekli olan bütün her şeyi bana sağlıyor. Rutinlerimde mutlaka yer vermeye çalışıyorum.
Beslenme düzenin nasıl? Nasıl bir metabolik yapın var? Kolay kilo alıp-verenlerden misin? Dikkat ediyor musun beslenmeye?
Sabahları kahvaltıyı atlamıyorum. Öğleden sonra genelde meyve, salata, kuruyemiş gibi besinler tüketiyorum. Saat 19:00′ dan sonra bir şey tüketmemeye özen gösteriyorum. Metobolizmam çok güzel çalışıyor. Hızlı bir şekilde kilo alıp verebilirim ama bunun sağlıklı olmadığının farkında olduğum için beslenme düzenime özellikle dikkat ederek kilomu sabit tutmaya çalışıyorum. Kendimi aç bırakarak tehlikeli diyetleri uygulamaktan uzak duruyorum. Doğru beslenme ve aktiviteyi hayatımdan eksik etmemeye çalışıyorum.
ASLA KARŞI GELEMEDİĞİN, EN SEVDİĞİN YİYECEK NEDİR?
Tüm sebze yemeklerini seviyorum, özellikle ıspanak. Ayrıca limon! Bayılıyorum limona, asla karşı gelemem.
Yüzündeki bu duru güzelliği neye borçluyuz? Neler yapıyorsun cilt bakımı rutinlerinde?
Kesinlikle su içmek ve güneş kremine borçluyum! Gün içerisinde su içmeyi ihmal etmem, şişelerimi yanımda taşırım. Su içmek cildimi daha zinde ve parlak tutuyor bence. Güneş kremini kendimi bildim bileli kullanırım. Onun dışında gece yatmadan önce mutlaka cildimi temizler, arındırır öyle uyurum.
YENİ PROJELER VAR MI GÜNDEMİNİZDE?
Evet görüştüğümüz bir çok proje var. Proje seçiminde acele etmemeye çalışıyorum. Ben işimi ve mesleğimi çok seviyorum. Mesleğimin beni tamamlayan ve hayatımın vazgeçilmez bir parçası olduğuna inanıyorum.
Bir projeye sıcak bakmanı sağlayacak etkenler neler? Yeni bir işe başlarken en çok neye dikkat ediyorsun?
Karakter, senaryo ve ekip… Bunlar bir bütün aslında. Doğru denklem ve doğru proje olduğu zaman başarılı sonuçlar her zaman ortaya çıkıyor. Benim de ilk etapta en çok dikkat ettiğim unsurlar bunlar oluyor. Yeni bir işe başlarken her zaman öncesinde senaryo üzerine çalışmalarım oluyor. Kendi içimde bir hazırlık sürecinden geçiyorum. Tam konsantre ile bir projede yer almak çok daha sağlıklı geliyor bana.
