İnsanoğlu ateşi bulmadan önce milyonlarca yıl çiğ beslendi. Son dönemde öne çıkan “raw food”, yani çiğ beslenme olarak bilinen akımla birçok kişi ilk insanın izinden yürümeye başladı.
Sürekli gelişen ve değişen dünyada beslenme şekilleri ile önerilen diyetler de günden güne farklılaşıyor, bizim de kafamız iyice karışıyor. Yüksek proteinli mi beslenmeli? Sürekli diyet mi yapmalı? Hangi bitki çayları daha faydalı? Kanserden korunmak için neleri yemeli? Bu soruların ardı arkası kesilmiyor. Bu işin uzmanı diyetisyenler ise beslenmenin geleceğini araştırırken geçmişi de sorguluyor ve birçok uzman beş yıl sonra tek diyet tipi olarak çiğ beslenmenin önerileceğini savunuyor.
Peki çiğ beslenme nedir? Diyetisyen Ferin Batman, “En basit açıklaması pişmemiş besinlerle beslenmektir. Çiğ beslenme felsefesi de pişirme gibi herhangi bir işlemden geçirilmemiş gıdaların tüketilmesi temeline dayanır” diyor. Bu besinler sindirim için gerekli yüksek oranda enzim içeriyor ve bunun vücut için yararlı olduğu düşünülüyor. Çiğ besinler aynı zamanda hala yaşayan besinler olarak kabul ediliyor. Raw Food yani çiğ beslenme, bir beslenme şeklinden çok, aslında bir yaşam felsefesi…
Raw Food, ilk insanların ateşi bulmadan önce uyguladıkları beslenme şekli gibi olduğu için, öze dönmek olarak değerlendiriliyor. İnsanın kendini yeniden tanıması ve vücudunu arındırması olarak da düşünülen Raw Food, çiğ sebze, meyve, kuruyemişler ve yağlı tohumların tüketimine dayanıyor. Çiğ beslenmede en çok dikkat çeken nokta ise et olmaması.. Dyt. Ferin Batman, bu akımda iki farklı grup olduğunu, bir grup hiç et tüketmezken, diğer grubun ise sınırlı miktarda et ve daha çok balık tükettiğini söylüyor.
KAFAMIZA TAKILANLAR
Çiğ beslenme dünyayı yavaş yavaş etkisi altına alsa da hakkında soru işaretleri de bitmiyor. Bu diyetin temelinde ne var? Sağlık için etkisi nedir? Herkes bu diyeti mi uygulasın? Kaç gün devam edelim? Bu diyet zayıflatır mı? Besin güvenliği ne olacak? Golden Key Bördübet’te “Küçük Dokunuşlarla Sağlıklı Beslenme Atölyesi” gerçekleştiren Dyt. Ferin Batman ile önce otelin bahçesinden topladığımız organik ürünlerle salata yaptık, ardından da kendisine sorularımızı yönelttik.
Çiğ besin nedir?
Yiyeceklerin içindeki enzimler 47°C’de ısıtılınca yok oluyor. Oysa bu enzimler yiyecekleri sindirmemizi ve yararlı kısımlarını özümsememizi sağlayarak beslenmenin temelini oluşturuyor. 47°C, yiyeceklerdeki enzimlerin var olabildiği en yüksek sıcaklık… Yiyeceklerin içinde bulunan enzimler bu sıcaklıktan sonra değişikliğe uğruyor. 47°C altı sıcaklıklardaki besinlere; çiğ besin deniyor. Çiğ besin tercih ederken dikkat etmeniz gereken üç konu daha var: Dondurulmuş olmamalı, organik olmalı, pestisit ve GDO içermemeli.