Diğer
    Ana SayfaHaberMeniere hastalığı nasıl geçer? Tehlikeli midir?

    Meniere hastalığı nasıl geçer? Tehlikeli midir?

    -

    Genellikle 40-50’li yaşlarda kendini gösteren meniere hastalığı iç kulağı etkileyen önemli bir rahatsızlıktır. Peki, meniere hastalığı neden olur? Belirtileri nelerdir? Tedavisi nasıl yapılır? Kulak, Burun, Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı, Op. Dr. Elçin Arıtürk anlatıyor…

    MENİERE HASTALIĞI NEDİR, NEDEN OLUR?

    Meniere hastalığı tekrarlayan baş dönmesi atakları, dalgalı işitme kaybı,  tinnitus (çınlama) ve kulakta adolgunluk hissi şikayetleri ile ilerleyen bir hastalıktır. Meniere hastalığının temel patolojisi iç kulaktaki endolenfatik hidrops denilen bir durumdur.

    İç kulak, kulak arkasındaki temporal kemik dediğimiz kemiğin içinde yerleşmiş bir oluşumdur. İç kulakta işitme ve denge ile ilgili bölümler birbiri ile bağlantılıdır. İç kulakta kanallar içerisinde endolenf denilen bir sıvı dolanmaktadır. Endolenf üretiminin artması, endolenfin taşınmasını sağlayan endolenfatik kanal tıkanması veya endolenfin emiliminin azalması nedeniyle, endolenf miktarı artar ve bunun sonucunda iç kulaktaki işitme ve denge ile ilgili oluşumlar etkilenerek çeşitli semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Meniere Hastalığı da endolenfatik hidrops nedeniyle oluşan çeşitli semptomlardan oluşan bir hastalıktır.

    Meniere hastalığının başlama yaşı değişkenlik gösterse de sıklıkla 40-50 yaşlarında başlar, her iki cinsiyette de oranlar yakındır fakat kadınlarda daha sık gözlenir. Hastalık tek veya iki taraflı olabilir.

    MENİERE HASTALIĞI BELİRTİLERİ

    Baş Dönmesi: En az 20 dk süren spontan baş dönmesi hissi olur. Dönme hissi aniden gelişir. Saatler boyu devam edebilir, sıklıkla bulantı ve kusma eşlik eder. Gözlerde nistagmus denilen atma hareketleri olduğu için görmede bulanıklık olabilir. Bilinç kapanıklığı olmaz. Saatler içinde baş dönmesi geçer ve atak bitiminde hasta kendisini normal hisseder.

    - Advertisement -

    İşitme Kaybı: Bu belirti meniere hastalığının ana semptomlarından biridir. Dalgalanma gösteren bir baş dönmesidir, özellikle hastalığın ilk 1-2 yılında işitme kaybı baş dönmesi krizi ile derinleşir ve kriz bitiminde bir süre daha devam eder. Hastalarda şiddetli gürültüye karşı intolerans vardır. Meniere hastalığında işitme kaybı başlangıçta yüksek frekanslarda olur ve zamanlar artarak tüm frekansları tutan orta-ileri seviye bir işitme kaybına dönüşür. Nadiren de geç dönemde total işitme kaybı gelişir.

    Tinnitus (Çınlama): Krizler sırasında oluşur. Devamlı olabilir, zaman zaman görülebilir. Şiddeti hastalığın ciddiyeti ile doğru orantılıdır. Meniere hastalığının ilk belirtisi olabilir.

    Kulakta Dolgunluk Hissi: Genellikle kulakta basınç şeklinde hissedilir ancak bazen kriz sonrasında hasta, bu basıncı başında ve hatta boynunda bile hissedebilir.

    meniere hastalığı

    TANISI NASIL KOYULUR?

    En çok karıştırılan hastalıklardan biridir. Her baş dönmesi Meniere hastalığı değildir, her endolenfatik hidrops da Meniere Hastalığı değildir. Kesin tanısı histopatolojik inceleme ile koyulabilir ve bu tabi ki bu yaşayan bir hastada yapılabilecek bir test değildir. Hastanın tekrar eden semptomları sonucunda bir Kulak Burun Boğaz Uzmanına başvurması ile yapılan işitme ve denge testleri ve semptomlarının takibi sonucunda bu teşhise karar verilir.

    MENİERE HASTALIĞI TEHLİKELİ MİDİR?

    Meniere hastalığının en zorlayıcı tarafı beklenmedik bir anda aniden atakların başlamasıdır. Bu anlamda hastanın yaşam kalitesini oldukça düşüren bir hastalık olarak kabul edebiliriz. Uzun vadede oluşan işitme kaybı da hastalar açısından oldukça rahatsız edici bir belirtidir ve tabi ki ani gelen baş dönmesi hastada bir panik hali yaşanmasına neden olmaktadır. Ama hayati tehlikesi olan bir hastalık değildir.

    NASIL GEÇER? TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

    Medikal Tedavi:

    Meniere tedavisinde ideal olanı baş dönmesinin nedenini ortadan kaldırmaktır. Semptomların azaltılması için  diüretik ilaçlar, bulantıyı kesici ilaçlar, kortikosteroid ve damar genişletici ilaçların kullanımı endolenfatik basıncı azaltarak işitmeyi düzeltir ve baş dönmesini azaltır. Bu medikal tedavilere ek olarak tuz kısıtlamasının ataklardaki semptomları azalttığı gösterilmiştir. Akut fazda atak sırasında mevcut semptomları azaltacak medikal tedavi uygulanırken uzun vadeli tedavide yaşam kalitesini yükseltmek, baş dönmesi krizlerini azaltmak, işitme fonksiyonunun iyi düzeylerde kalmasını sağlamak gerekir. Psikolojik destek de tedavinin en önemli parçalarından biridir. Meniere hastalığı nedeniyle kaybolan işitme duyusunu ikame etmek için işitme cihazları kullanılabilmektedir

    Hastanın atakalrını azaltmak amacıyla yaşam tarzında da bazı değişiklikler yapması gerekmektedir. Ataklar sırasında sakin ve sessiz bir ortamda olmak, televizyon bilgisayar gibi uyarıcı etkenlerden uzak kalmak ve vücutta ödeme sebep olacak beslenme tarzını değiştirmek yaşam kalitesinin artmasını sağlayacaktır

    Cerrahi Tedavi:

    İlaç tedavilerine dirençli ve bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen durumlarda cerrahi tedavi ile endolenf sıvısının drenajının sağlanması, denge bozukluğuna yol açan labirentin çıkarılması ve o bölgedeki sinir yapısının ortadan kaldırılması mümkündür.

    YAZARIN DİĞER YAZILARI



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz