Diğer
    Ana SayfaHaberRahim duvarı kalınlaşması nedir? Sağlıklı rahim duvarı kaç mm olur?

    Rahim duvarı kalınlaşması nedir? Sağlıklı rahim duvarı kaç mm olur?

    -

    Rahim duvarı kalınlaşması tıbbi olarak “endometrial hiperplazi” şeklinde adlandırılır. Birçok kadın rahim duvarı kalınlaşması hakkında bilgi sahibi olmak istiyor. Peki, rahim duvarı kalınlaşması neden olur? Belirtileri nelerdir? Rahim kalınlaşması kanser belirtisi midir? Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Yasemin Yıldız, tüm merak edilenleri yanıtlıyor…

    SAĞLIKLI BİR RAHİM DUVARI KAÇ MM OLUR?

    Üreme çağındaki bir kadında rahim duvarı kalınlığı 7-14 mm olmalıdır. Bu kalınlık adet döngüsünün fazlarına göre değişkenlik gösterir. Menopoz döneminde ise östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte endometrium incelir. Menopoz döneminde rahim duvarı kalınlığı 5 mm’nin altında olmalıdır.

    RAHİM DUVARI KALINLAŞMASI NEDİR?

    Rahim duvarı kalınlaşması tıbbi olarak “endometrial hiperplazi” şeklinde adlandırılır. Sağlıklı her kadında rahim içi dokusu ortalama 28 günde bir kalınlaşarak gebelik için uygun bir ortam hazırlar. Hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonları, yumurtalıkları uyararak overdeki folikülleri büyütüp, olgunlaşmasını sağlar. Daha sonrasında döllenmeye hazır yumurtanın ortaya çıkması için folikülü çatlatır. Overdeki  folikül, östrojen hormonunun salgılanmasına ve bu hormon da rahim duvarının kalınlaşmasına aracılık eder. Bu dönemde eğer döllenme yoksa östrojen hormonu düşmeye ve progesteron hormonu artmaya başlar. Tüm bu hormonların ortak çalışması sonucunda en son rahim içindeki dokunun dökülmesi, yani adet kanaması ortaya çıkar. Bu döngü, ilk görülen adet kanamasından menopoza kadar devam eder. Eğer rahim duvarındaki kalınlaşma beklenenden fazla ise endometrial hiperplaziden söz edilir.

    RAHİM İÇİ DUVARI NEDEN KALINLAŞIR?

    Rahim duvarında kalınlaşmanın en sık nedeni; progesteron hormonunun yeterince salgılanmıyor oluşudur. Böyle bir durumda görülen olağan dışı kanamalar, karşılanmayan östrojen hormonu sebebiyle aşırı kalınlaşmış rahim duvarının dökülmesiyle yaşanır. Endometrial hiperplazi, hormon dengesizlikleri nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi başka rahatsızlıklarda östrojen artışı ve progesteron azalması sonucu da oluşabilir.

    rahim duvarı kalınlaşması

    - Advertisement -

    RAHİM DUVARI KALINLAŞMASININ RİSK FAKTÖRLERİ

    • Polikistik Over Sendromu
    • Diyabet
    • Hipertansiyon
    • Obezite
    • Hormon replasman tedavisi
    • Meme kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlar
    • Erken yaşta adet görüp geç yaşta menopoza girmek
    • Uzun süre adet görmemek
    • Ailede rahim, yumurtalık ve bağırsak kanseri öyküsü
    • Tiroit bezi hastalıkları
    • Sigara içmek

    RAHİM DUVARI KALINLAŞMASININ BELİRTİLERİ

    Endometrial hiperlazide en sık görülen şikayet, adet kanamasının beklenenden uzun sürmesidir. Süre ve miktar olarak artış durumunda rahim duvarı kalınlaşması ihtimalinin akla getirilmesi gerekir. Adet düzeninin bozulması da rahim kalınlaşmasının belirtilerinden biri olabilir. Uzun süre adet olmama ve sonrasında çok miktarda kanamalar da sık görülür. Yine bazı hastalar menstrüasyon dönemindeki ağrılarının artışa geçtiğini de dile getirirler.

    Menstrüasyon dönemi dışında kanama ya da lekelenme olarak kendini gösteren ara kanamalar yaşanması da rahim duvarında kalınlaşma belirtilerinden biri arasındadır.

    NASIL TESPİT EDİLİR?

    Transvajinal ultrason, rahim duvarının kalınlığının milimetrik olarak ölçülmesi ve tablonun net bir şekilde ortaya konması açısından tanı koymada ilk tercihtir. Ultrason ile rahim iç tabakasındaki ölçümde olağan dışı kalınlık artışı, dokuda kenar düzensizlikleri ve polip gibi şüpheli bir durum varlığında mutlaka patolojik olarak incelenmek üzere rahim duvarından biyopsi ile örnekleme yapılmalıdır. Kimi durumlarda hekimler, tanı koymak için histeroskopiyi de tercih edebilir. Bu işlem kapsamında da optik sistem kullanılarak rahme ulaşılır ve şüpheli noktalardan örnek alınır. Dokular, tanı koymayı sağlayacak sonuçlar için yine patolojik incelemeye gönderilir.

    RAHİM DUVARI KALINLAŞMASI MUTLAKA KANSER BELİRTİSİ Mİ?

    Rahim duvarı kalınlaşması mutlaka kanser belirtisi değildir. Ancak rahim duvarı kalınlaşması tespit edilip tedavi edilmezse yıllar içinde kansere dönebilir. Ayrıca rahim duvarı kalınlaşmasıyla beraber küçük bir odakta rahim kanseri bir arada bulunabilir. Bu nedenle rahim duvarı kalınlaşması yakın takip edilmelidir.

    RAHİM DUVARI KALINLAŞMASINI ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?

    Rahim duvarı kalınlaşmasına özgü semptomlar varsa gecikmeden kadın doğum uzmanına başvurulmalıdır. Risk grubunda yer almayan ve şikayeti olmayan tüm kadınlar yılda bir kez jinekolojik kontrollerini ihmal etmemelidir.

    HAMİLELİK VE CİNSELLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?

    Rahim duvarı kalınlığı bazen endometrial polip veya rahim içi tabakalara bası yapan bir miyom nedeniyle oluşabilir. Bu etkenlerle oluşan kalınlaşmada gelişen embriyo rahim içine tutunamaz. Bunun yanı sıra düşükler de meydana gelebilir. Dolayısıyla öncelikle rahim içi kalınlaşmanın detaylı olarak tanısı netleştirilmelidir. Rahim içi kalınlaşma çoğunlukla düzensiz adetler ve iki adet süresi arasında ara kanamalara yol açarak kadının cinsel hayatını olumsuz etkileyebilir.

     RAHİM DUVARI KALINLAŞMASI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Rahim duvarı kalınlaşmasının tedavisi hastaya ve nedene bağlı olarak değişiklik gösterir. Hangi tedavi yönteminin seçileceğinde; hastanın yaşı, hormon düzeyi, anne olma isteği ve patolojik biyopsi sonucuna göre karar verilir. Kimi hiperplazilerde hücrelerin normal dışı yapıda olduğu gözlemlenebilir. Bu durum, atipik endometrial hiperplazi olarak adlandırılır. Atipik hücrelerin varlığında kanser riski söz konusu olur. Tedavide ilaçlar kullanılabilir; vajinal krem, oral tablet, rahim içi araç (hormonlu spiral) gibi seçenekler mevcuttur. İlaçla tedavinin süresi ve uygulanacak doz yine hastaya göre belirlenir. Tedavinin ardından ilgili uzman hekim mevcut durumu gözlemlemek için bazı hastalarda yeniden biyopsi yöntemine başvurabilir. Kullanılan ilaçlara rağmen sorunun devam etmesi durumunda ise cerrahi yöntemler gündeme gelebilir. Menopoz yaş grubunda, biyopside kansere dönüşme eğilimi olan atipik hiperplazi tanısı varsa, sıklıkla histerektomi planlanır.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz