Burcu Kara İlk olarak sunduğu programlarla tanıdığımız Burcu Kara şimdilerde başarılı bir oyuncu. Yakında yeni bir diziyle karşımıza çıkacak olan güzel oyuncuyla sağlıklı yaşam hakkında samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Güzel kadın denilince akla güzel gülen, güzel bakan, güzel konuşan bir kadın gelecekse hiç düşünmeden bu isimlerden biri ‘Burcu Kara’ diye düşünebilirsiniz. formsanté dergisi için yeni projeleri, beslenme düzeni, spor ve aşk üzerine sorularımızı yanıtlamak için bizimle buluşan Kara öyle pozitif, öyle heyecanlı ve öyle tezcanlı bir kadın ki; onu dinleyip hayran kalmamak imkansız. Eğer siz de onu daha yakından tanımak istiyorsanız bu sıcacık röportajı kaçırmayın!
Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Yaz aylarında ‘Romantik Komedi 2’yi çektik. 3 yıldır sürdürdüğüm bir tasarım programım var. Onun çekimlerine başladım. Bahçeşehir Üniversitesi İleri Oyunculuk Bölümü’nde yüksek lisans yapıyorum. Tiyatro oyunum başlıyor. Yeni bir dizide rol alıyorum ve onun çekimlerine başladık.
Dönem dizisi mi olacak?
Evet, bir dönem projesi olacak. 1967 yılında Süleyman Demirel döneminde geçiyor. Aslında bir kül kedisi hikayesine benziyor. Kimsenin kötülüğüne inanmayan, kendini kandırarak yaşayan bir kızın karmaşık ilişkileri anlatılıyor.
Aslında sizi ilk olarak sunuculukla tanıdık. Sunuculuk size neler öğretti?
18 yaşımdan beri sunuculuk yapıyorum. Eskişehir’de üniversitede okurken orada yerel bir kanalın kapısını çaldım ve ‘Sunuculuk yapmak istiyorum’ dedim. Deneme çekimi yaptılar ve tamamen cahil cesaretiyle bu mesleğe adım attım. O sıralar ekonomi okuyordum ve bu meslekle ilgili hiçbir bilgim yoktu. Sonrasında her çeşit programı sundum. Çok özgür ve kendim olduğum bir alan. Oyunculuk ise daha farklı. Oyunculuk yaparken başka biri oluyorsunuz, başkalarının hayatını oynuyorsunuz. Sizin bedeninizde başka biri can buluyor. Aslında oyunculuk şizofrenik bir durum.
Beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz?
Çok şanslı bir çocukluk dönemi geçirdim, çünkü ben Bursalıyım ve anne-baba tarafım çiftçi. Çocukluğumda sofraya oturduğumuzda domates, zeytin bizim bahçeden, yumurta tavuklarımızdan, kaymak anneannemden geliyor, ekmekler de yine bizim ürettiğimiz buğdaylardan yapılıyordu. Her şey doğaldı. Böyle beslenerek büyüdüm. Her türlü bitkiyi, ağacı, çiçeği ya da böceği tanıdım. Bizim soframızın vazgeçilmezi zeytinyağıdır ve bütün yemekleri zeytinyağıyla yapıyoruz. Zeytinyağlı bir yemek yoksa o sofra benim için eksiktir. Genelde sebze ve meyve ağırlıklı besleniyorum. Sebze yemediysem özellikle de dışardaysam ızgara yiyorum. Bu nedenle evde mutlaka zeytinyağlı yemek yapmaya çalışıyorum çünkü zeytinyağlı bir yemek yemediğimde büyük eksiklik duyuyorum. Kahvaltıda bile kekikli zeytinyağına ekmek banıyorum. Hamur işi, kebap ya da pide gibi şeyler yediğimde kendimi mutsuz hissediyorum.
Cildiniz için neler yapıyorsunuz?
Görünüşüm benim için çok önemli. Cilt bakımı yeniliklerini araştırıyorum. Sadece cildim için de değil, saçlarım, ellerim, dişlerim de önemli. Bu nedenle yeni uygulamaları merak ediyorum. Doğal ürünleri takip ediyorum. Mümkün olduğu kadar makyaj yapmayı sevmiyorum. Yaparsam mutlaka doğal ürünleri tercih ediyorum. UV filtreli nemlendirici kullanıyorum. Bunları sürmeden çıkmıyorum. Arabamda bile güneş koruyucularım var. Kış aylarında da aynı şekilde çok dikkatliyim. Mineralli makyaj ürünleri kullanmaya dikkat ediyorum. Yaşımdan büyük kişilerle büyüdüğüm için makyaj yapmaya da çok erken başladım fakat şimdi çok bıkmış durumdayım. Şu anki işimde makyaj ve saç yapmak zorundayım ama gündelik hayatımda sırf saç ve makyaj yapmamak için dışarı çıkmıyorum, davetlere katılmıyorum.
‘Aşk hakkında bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğim. Sadece bunu söyleyebilirim.’
Tatlıyla aranız nasıl?
Tatlıyı çok severim. Sürekli birşeyler yerim. Arabamda ya da çantamda hafif bisküviler bulundururum. Mutlaka elma, armut, meyve püreleri tüketiyorum. Midemi boş tutmadan yaşamaya çalışıyorum.
Devamı diğer sayfada
