Cinsellik fonksiyonunda ve bir ilişkinin sağlıklı yürütülmesinde ereksiyon, yani erkekte cinsel organda meydana gelen sertleşme, önemli bir fiziksel özelliktir. Sertleşme bozukluğunda ise cinsel yaşamda bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Peki, Erektil Disfonksiyon (sertleşme) nedir? Erektil Disfonksiyon neden olur? Tedavisi nasıl yapılır? Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner yanıtlıyor…
EREKTİL DİSFONKSİYON NEDİR?
Her ne kadar cinsellik genç erkeklerde temel bir özellik gibi görülse de dünya üzerinde yapılan çeşitli yaş gruplarına ait çalışmalarda, her yaşta önemi olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Avustralya’da 75-95 yaşları arasında uzun süreli takiple, 3274 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada; her 100 erkekten 85’inde cinselliğin her yaşta önemi belirlenmiştir. Fakat bu arada özellikle 50’li yaşlar itibariyle başlayan bazı problemler cinsel hayatı olumsuz etkilemektedir. Örneğin, erektil disfonksiyon, yani sertleşme sorunu gibi! Yapılan araştırmalarda; erektil disfonksiyon probleminin 40-70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 52’sinde yaşandığı gözlenmektedir. Bu rakamlar, her 2 erkekten birinde hafif / orta veya ileri düzeyde erektil disfonksiyon sorunu olduğunu göstermektedir.
EREKTİL DİSFONKSİYONA NEDEN OLAN FAKTÖRLER NELER?
Erektil disfonksiyon organik veya psikojenin nedenlere bağlı gelişebileceği gibi bazı kişilerde her iki neden bir arada olabilir. Organik nedenler nörolojik, hormonal ve damar yapısında bozulma şeklinde görülebilmektedir. Özellikle sağlıklı damar yapısı ereksiyonun oluşmasında ana unsurdur ve bu yapıya zarar verebilecek her türlü sistemik hastalık erektil disfonsiyona sebep olabilmektedir.
NE ZAMAN HEKİME BAŞVURMALI?
Klinik açıdan baktığımızda erkeklerde erektil disfonksiyon cinsel yaşantının başlamasıyla gözlenen bir problem olabileceği gibi (Primer Erektil Disfonksiyon), normal bir cinsel yaşantısı olan erkekte zaman içerisinde de (Sekonder Erektil Disfonksiyon) gelişebilmektedir. Aslında pek çok erkekte hayatlarının bazı dönemlerinde geçici, o döneme ait sorunların kişide yarattığı değişikliklere bağlı olarak, ereksiyon problemleri başlayabilir. Ama bunu ayırt edebilmek için bazen değerlendirme ve gerekirse tedavilere başvurulmaktadır. Kısacası bu problem 3-6 aydan daha fazla sürmüş ve ilişkide sorun haline gelmişse, mutlaka bir uzmana danışmak gerekmektedir.
TANI NASIL KONULUYOR?
Kişinin cinsel yaşantısının mahremiyeti gereği ereksiyonla ilgili değerlendirmeler hastanın kendi ifadesi ile anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla hasta kendini ne kadar iyi ifade ederse doktoru sorunu o derece iyi anlamaktadır. Bu konuda partnerin yardımını da almak sorunun daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Tabii ki doktorun sorunu değerlendirmede kullandığı bir takım sorgulama protokolleri ve tanı koyma araçları (laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri gibi) vardır. Hekim hasta için uygun olanı planlayacaktır.
TEDAVİ İÇİN HANGİ YÖNTEMLERE BAŞVURULUYOR?
Erektil disfonksiyonun tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri, oral farmakolojik tedaviler, penil şok dalga tedavisi (ESWT), intrakavenöz enjeksiyon tedavisi, vakum cihazı uygulaması ve penil protez yerleştirilmesi gibi çok sayıda seçenek bulunmaktadır.
TEDAVİDEN BAŞARILI SONUÇLAR ALINABİLİYOR MU?
Bugün ereksiyon problemlerinin tedavisinde kullanılan pek çok alternatif yöntem vardır. Önemli olan nedeni tespit edip o etken üzerinden uygun tedavi yöntemini belirlemektir. Ne yazık ki çoğu hastanın hekime başvurmayıp kendi başlarına çare aramaya çalıştıklarını görmekteyiz. Hastalar çözümsüzlükler içerisinde acı çekip, bazen çok basit çözümleri olabilecek sorunları, kendi iç dünyalarında içinden çıkılmaz hale dönüştürebilmektedir. Tedavinin gecikmesinde en büyük problem ise maalesef hala bu konunun hekim de olsa başka bir insan karşısında dile getirilebilme zorluğudur. Ancak bilinmesi gereken önemli nokta, hastalar sorunu ne kadar ciddiye alırlarsa hekimleri de konuya o derece eğilip yardımcı olacaklardır. Tıpta pek çok konuda olduğu gibi erektil disfonksiyon konusu da oldukça araştırılmış olup, sorunun gerek tanısı gerekse tedavisi konusunda çığır açan yöntemlere ulaşılmıştır. Bu kadarla da kalmayıp yeni seçenekler baş döndürücü hızda olmaktadır. Ereksiyon konusundaki sıkıntısını bu konuyla ilgili bir uzmana ifade etmiş bir hastanın çözümsüz kalması mümkün değildir. Bazen bu konuyu paylaşabilmek bile tedavi sürecinin önemli bir kısmının kat edilmesini sağlamaktadır.
PENİL ESWT NEDİR?
Kullanılan çeşitli tedavi yöntemleri erektil disfonksiyon sorununu büyük oranda çözse de, etkilerinin kalıcı olmaması veya yöntemlerin yan etkileri gibi sorunlar halen devam etmektedir. Penil ESWT ise şok dalgaları sayesinde penis dokusunda kök hücreler üzerinden yeni damar oluşumunu uyararak kan akımında düzelme ile daha kalıcı bir çözüm sağlayabilmektedir.
ESWT, vücut dışından uygulanan şok dalga tedavisi (Extracorporeal Shock Wave Therapy-ESWT) anlamına gelen bir kısaltmadır. Başka tıbbi branşlarda kullanılmasının yanı sıra ürolojide de idrar yolu taşlarına uygulama ile gündeme gelmiştir. Son 10 yılda ise düşük yoğunluklu şok dalgalar Li-ESWT (Low intensified Exracorporeal Shock Wave Therapy) şekli ile erkeklerde erektil disfonksiyonda da kullanılmaktadır. Aynı yöntemin peniste sert plak oluşumuyla gözlenen ve kişide peniste ağrı, eğrilik ile sertleşme problemi yaratan peyroni hastalığı ve kronik prostatit / pelvik ağrı sendromu gibi rahatsızlıklarda da olumlu sonuçları bildirilmektedir.
PENİL ESWT NASIL UYGULANIYOR?
ESWT, penis cildi üzerinden gerçekleştirilen ve anesteziye ihtiyaç duyulmayan, uygulaması kolay bir uygulamadır. Özellikle peniste kan akımının bozulduğu durumlarda yüksek fayda sağlayan ESWT, bu özellikleri sebebiyle erektil disfonksiyonun tedavisinde gün geçtikçe daha çok tercih edilmeye başlanmıştır. Avrupa Üroloji Birliği’nin her yıl yayınladığı tedavi kılavuzlarında, erektil disfonksiyonun tedavisinde kullanılabilecek yöntemler arasına girmiştir. ESWT cilt üzerinden penisin farklı bölgelerine ardı ardına şok dalgalarının verilmesi ile yapılmaktadır. Uygulanan cihazın tipine göre değişmekle birlikte, genelde 6 veya 12 seans gerçekleştirilmektedir. Bu seanslar birkaç gün arayla tekrarlanmaktadır. Bir seans ortalama 15 dakika sürmektedir. Seans sayısına, hekimin yaptığı değerlendirme sonrası karar verilmektedir.
TEDAVİDEN NE ZAMAN SONUÇ ALINABİLİYOR?
ESWT uygulanan hastaların bir kısmı daha ilk seansta fayda görmekle beraber, tedavinin temelinde yatan yeni damar oluşumu, kan akımını artırma ve buna bağlı iyileşme olduğu için asıl faydası 2-3 ay sonra görülmektedir. ESWT ile uygulanan tedavilerde şu ana kadar yakın veya uzun süreli yan etki bildirilmemiştir. Tedavi sırasında çok hafif ağrı duyulabilmekte ve sonrasında hafif kızarıklık ya da şişlik gelişebilmektedir.
İLGİLİ İÇERİKLER
- Erken boşalma nedir? Ne anlama geliyor?
- Erken boşalma mercek altında: İlk 1 dakikaya dikkat
- Erkekler ve kadınlarda en sık görülen cinsel fonksiyon bozuklukları neler?
- Penil Protez (Mutluluk çubuğu) nedir? Kimlere takılır? Ne işe yarar?
- Erkeklerin seksle ilgili 10 gizli korkusu
- Erkeklerin en sık yaptığı 10 seks hatası