Diğer
    Ana SayfaSağlıkKış sendromuna meydan okuyun

    Kış sendromuna meydan okuyun

    -

     “Hiçbir şey için enerjim yok, hep uyumak istiyorum’’ ya da “Kendimi iyi hissetmiyorum’’ diyorsanız kış sendromu, diğer bir deyişle kış depresyonuna karşı koyamamışsınız demektir! 

     

    Yazın her şey mükemmeldi değil mi? Sıcak hava, deniz-havuz, açık havada oturmalar… Ama şu sıralar kışın kendini göstermeye başlamasıyla açık havada ısıtıcıların yanında oturmaktan başka pek de şansınız yok. Hele ki bir de alışveriş merkezi insanı değilseniz işiniz biraz zor. Kışın yapılabilecek aktiviteler azaldıkça ruh haliniz bundan olumsuz yönde etkilenebiliyor. Karamsarlık, çekimserlik ve isteksizlik bu olumsuz etkilerin en başında geliyor. Size kendinizi kötü hissettirecek ağır duyguların üstesinden gelip, kış sendromunu hasarsız ve rahat şekilde atlatmak için önerilerimize kulak verin. 

    NE FAZLA NE EKSİK

    - Advertisement -

    Düzenli olarak spor yapıp, sağlıklı yaşamı benimsemiş kişiler uyku düzeninin bu yolda ne kadar gerekli olduğunu çok iyi bilir. Bir kere daha uykunun fizyolojik ve psikolojik olarak önemli olduğunu belirterek başlayalım o halde. Kış mevsiminin gelişiyle ağırlaşan ve tembelleşen vücudunuz, karamsar davranmaya başlayan karakteriniz sizi mutlu etmeyebiliyor. Kendinizi daha zinde, enerjik ve hafif hissetmek için uyku düzeninize normalden daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor. Altı ya da sekiz saat uyku sizin için ne kadar tatmin edici bilemiyoruz ancak kış depresyonunun üstesinden gelmek için uykunuzu saat kuralını benimseyerek uyumanız gerekiyor. Diğer bir yandan hafta boyunca yatacağınız saate sadık kalmak da ayrı bir özveri istiyor. Bir gün 22.00 civarında uyuyup, diğer gün 01.00 sularında yatarsanız oturtmaya çalıştığınız uyku düzeninde başarıya koşmanız imkansız olur. 

    Kaliteli uyku için… 

    • Yatmadan bir saat önce papatya ya da melisa çayı için. 

    • Gün içinde içtiğiniz kahve sayısı ikiyi geçmesin. 

    • Boynunuz için en doğru yastığı seçin. 

    • Işıkları azaltın. 

    • Telefonunuzu yatağın içine almayın. 

    • Gün içinde bol bol hareket edin.

    YENİ BİR ÇALIŞMA DÜZENİ 

    Tebdil-i mekanda ferahlık vardır! O halde yer değiştirmeye ya da olduğunuz yerde değişiklikler yapmaya hazır olun. Alışkanlıklarınızdan ya da olduğunuz yerden kolayca vazgeçemiyorsanız ufak hamlelerle işe başlamanızı öneririz. Kış yorgunluğunu ya da mevsim geçişinin yarattığı depresif havayı ortadan kaldırmak için yeni bir şeylere ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu yenilikleri görsel olarak da kendinize yansıtın. Ofisinizdeki masanızın düzenini daha farklı ve kullanılabilir hale getirin. Evdeki fazla yer kaplayan ya da uzun zamandır kullanmadığınız eşyalardan kurtulmaya bakın. Tüm bunları yaptığınızda olduğunuzdan daha düzenli ve rahat ilerleyebildiğinizi göreceksiniz.

    Kış sendromunu atlatmak için;

    • Kış mevsimi boyunca güneşli havaları çok göremesek de bu zamanları iyi değerlendirin. Elinizden geldiğince yürüyüşe çıkın. 

    • Düzenli olarak egzersiz yapın ve bol sıvı tüketin. 

    • Arkadaşlarınızla buluşun.

    • Ağır yiyeceklerden ve aşırı alkol tüketiminden uzak durun. Özellikle karbonhidratlı, yorgunluk ve halsizlik katacak gıdaları tüketmeyin. 

    • Uykunuzu belli bir düzene sokmaya çalışın. Her gün en az altı, en fazla sekiz saat uyumaya özen gösterin.

    • Sık sık hareket edin. Çok uzun süre oturmaktan ve yatmaktan kaçının. 

    • Yeşil alanlara gidin. Doğanın en iyi terapist olduğunu unutmayın.

    • Gün içinde uyumayın. 

    • Sık sık tatile gitmeye çalışın. Günlerce olmasa bile hafta sonunu yakın yerlerde değerlendirin.

    • Moralinizi yerine getiren insanlarla görüşün. Negatif enerji yayanlardan uzak durun. 

    BİR SICAK BİR SOĞUK

    Kışın en çok karşılaşılan problemler arasında vücut sıcaklığını sabit tutmaya çalışmak yer alıyor. Bu da hastalığa karşı gelmek, gribe ve soğuk algınlığına savaş açmak anlamına geliyor. Çünkü soğuk havada dışarıda geçirdiğiniz vakitten sonra kapalı bir yere giriyorsunuz ve sonra tekrar çıkıyorsunuz. Vücut ısısı sürekli olarak yeni hava sıcaklığına adapte olmak durumunda kalarak sabitleme işlemini gerçekleştirmekte zorlanıyor. Bir de terleyecek şekilde hareket etmiş, oradan oraya koşturmuşsanız, riskli durumlar ortaya çıkabiliyor. Tam da bu noktada hastalığa davetiye çıkmış oluyor. Bu sorunu aşabilmenin yolu da tabii ki iyi beslenmekten, besin değeri yüksek, vitamin ve minerallerden zengin besinler tüketmekten geçiyor. Fakat bazı durumlarda beslenmeniz ne kadar iyi olursa olsun, hastalık etrafınızda bulaşan virüsler yoluyla gelebiliyor. Beslenmenize destek olması amacıyla harici olarak vitamin ve mineral yardımı alarak kendinizi daha iyi ve güçlü hissedebilirsiniz. Siz vücut olarak iyi hissettikçe, kışın getirdiği karanlık duygular da azalmış olacak. Kullanmanız gereken vitamin ve mineraller için aceleci davranmayın ve doktorunuzdan hangisini almanız gerektiği konusunda bilgi alıp ilerleyin.

    PLANLI VE PROGRAMLI

    Kış sendromunun yarattığı hiçbir şey yapmama isteği, biraz tembellik ve hevessizlik sizi yaptığınız ve yapacağınız işlerden soğutabilir. Ancak hemen teslim olmayın ve bu sorunun üzerinden gelebileceğinizi her fırsatta kendinize hatırlatın. İlk olarak kendinize bir defter ya da ajanda edinin. Bu defter sizin bir yıl ya da daha kısa süre boyunca izleyeceğiniz yolları göstersin. Örneğin pazar gecesinden bir plan yapın. Pazartesi akşamı sendromun üstesinden gelebilmek için spora gidebilirsiniz. Salı günü bir iş yemeğiniz olabilir, çarşamba da en yakın arkadaşınızla güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Perşembe akşamı işten sonra egzersiz ya da yürüyüş yapabilirsiniz. Cuma öğle arasında halletmeniz gereken bir işiniz olabilir ve akşamına da ailenizle yemek yiyebilirsiniz… Haftanın yedi gününü tam olarak planlayamasanız da sizin kontrolünüzde olanları yazıp, o günü doldurabilirsiniz. Yoğun trafik şartları ya da sonradan çıkan önemli işler planlarınızı bozabilir belki ama bunları yaparken hissettiğiniz iç rahatlatıcı duygular kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak. 

    KIŞ SENDROMUNDAN OLUMSUZ YÖNDE ETKİLENDİĞİNİZİ NASIL ANLARSINIZ?

    • Genel olarak bunalmış hissediyorsanız,

    • Önceden size keyif ve mutluluk veren şeyleri yaparken aynı şeyleri hissetmiyorsanız,

    • İlginizi ve konsantrasyonunuzu kaybediyorsanız,

    • Enerjinizin azaldığını ve hemen yorulduğunuzu hissediyorsanız,

    • Sürekli uyumak istiyorsanız,

    • İştahınız artıyor ya da azalıyorsa,

    • Kendinizi önemsiz hissediyorsanız,

    • Cinsel isteğinizin azaldığını fark ediyorsanız,

    • Ölüm, intihar gibi karamsar düşüncelere kapılıyorsanız dikkatli olun!

    Elif Gürsoy
    Formsanté 2015 – Aralık sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz