Diğer
    Ana SayfaİlişkiKonuşamıyoruz

    Konuşamıyoruz

    -

    Kavganın da bir sanatı var mı?

    11032014 iliski2

    Kavga etmenin de bir sanatı var elbet. Oyunu kurallarına göre oynamak önemli. Burada önerilen şey tartışmaya yumuşak bir başlangıç yapmak. Örneğin eleştirmeden, “sen” sözü ile başlamayan ve “Ben böyle hissediyorum, böyle düşünüyorum, böyle anladım” diye söze başlamak. Sonrasında sorumluluk almak; yani kendi tarafımıza düşen durumları kabullenmek… Örneğin “Evet orada sanırım söylediğim şey kırıcıydı” diyebilmek. Takdir etmek, karşı tarafı, iyi davranışlarını dile getirerek teşekkür ederek yüceltmek. Örneğin “Ben çıldırmışken sakin kalabildiğin için teşekkür ederim” demek. Dolma taşma olduğunda kendini fizyolojik olarak rahatlatmak. Çiftlere nefes ve aşamalı kas gevşeme egzersizi gibi kendilerini rahatlatma egzersizlerini de öğretiyoruz. Oldu ki ciddi bir kavga ettiniz; bu anlatılanları her zaman yapamayabilirsiniz. Bu noktada kavgadan sonraki tamir girişimleri önem kazanıyor. Kavgadan sonra birlikte yapmaktan keyif aldığınız bir şey planlamayı da buna örnek gösterebiliriz. 

     

    Her tartışmanın sonu anlaşma ile bitmek zorunda mı? Bir konuda hemfikir olunamadığında devamında neler yapmak gerekiyor? 

    - Advertisement -

    Tabii ki bitmek zorunda değil. Bu noktada çiftlerin birbirlerini anlıyor olmaları önemli. Yani birbirlerine ulaşıp ulaşmadıkları… Hedef sadece çözmek değil. Sonu anlaşmayla bitmiyorsa da karşılıklı anlayışla bitebilmeli. Bazen tahammül sınırlıdır ya da anlaşılma ihtiyacımız anlama gayretimizden fazladır; o zaman fazla zorlamayıp bir mola almalı. Mola aldığınızda bir diğer önemli nokta bu konuşmayı sümen altı etmemek. Çünkü bu durumda konuşmak isteyen kişi konuşmak istediği konunun önemsenmediğini düşünür. Aynı konuyu konuşmak için yeni bir zaman belirlenmeli. Bu sefer işe daha yumuşak bir başlangıç yaparak başlayabilirsiniz. Örneğin cumartesi akşamı kadın sinemaya gitmek ister erkek ise evde oturup maç izlemek. “Cumartesi akşamı evde mi oturulur?”, “Maç varken dışarı mı çıkılır?” diye başlayan tartışmaların sonu gelmez. Tansiyon yükseldiğinde ise sonuç üzücü olabilir. Burada mola almak ve konuyu sonra daha sakin konuşmak önemli… Ayrıca karşılıklı anlayış dediğimiz; kimi zaman farklı kişisel isteklerimizi gerçekleştirmek ve bundan keyif almak kimi zaman da önceliklerimizi ve önemsediğimiz başlıkları değerlendirip bir diğerinin akışına eşlik etmektir. 

     

    Bir de iletişim tamamen koptuğu, “Günün nasıl geçti?” ile başlayan diyalogların bile olmadığı evlilikler var. Bu duruma gelmemek için önerileriniz var mı?

    Şu dört aşama çok önemli. Bir; artık evlilikle ilgili sorunlarınızı çok ciddi görüyorsunuz. İki; olayları konuşmak ve onları çözmeye çalışmak sizin için yararsız ve kendi başınıza çözmeye çalışıyorsunuz. Üç; herkes kendi hayatını sürmeye başlıyor. Dört; yalnızlık baş gösteriyor. Bu nokta bahsettiğiniz artık “Günün nasıl geçti?” sorusunun bile sorulmadığı noktadır. Bu olduğunda artık kişiler konuşamaz hale gelmiştir. Buna ne istekleri vardır ne de enerjileri. Bu duruma gelmemek için ilişki check-up’ı yapmak gerekiyor. 

     

    Toplumsal yapımızda eşlerin arasına anne, baba, kardeş gibi kişiler de giriyor değil mi?

    Çok önemli bir noktaya değindiniz. Maalesef ki ilişkilerde üçüncü kişilerin varlığı çoğu zaman sıkıntıya sebep oluyor. Taraflar çoğunlukla eşi ve ebeveyni arasında kalıyor. Özellikle kayınvalide-gelin ilişkisinde yaşanıyor. Çiftlerin dikkat etmesi gereken iletişimde aralarına üçüncü kişiyi sokmamak olmalı. Eğer kayınvalidenin gelini ile bir derdi varsa ve bunu oğluna söylüyorsa oğlu “Anlıyorum ki eşimle anlaşamadığınız bir mevzu var. Lütfen bunu bana değil, ona anlat. Eğer istersen onunla iletişim kurmana yardımcı olabilirim. Ama onunla konuşman daha doğru olur” diyerek topu annesine yuvarlamalıdır. Bu, tam tersi durumlar için de geçerli. Böyle yaptığınızda arada kalmazsınız. 

     

    İletişimin ya da iletişimsizliğin cinsel hayata etkisi nasıl?

    Cinsellik de aslında bir iletişim alanı. Burada derin bir iletişim var, karşılıklı bir etkileşim söz konusu. Doğal olarak çiftler arasında olumsuz bir iletişim olduğunda ilk etkilenen alanlardan birisi cinsellik oluyor. Mesela çok kavga eden çiftler yaşamlarında o kadar çok alanda kavga ederler ki bu yatak odalarına da sıçrar. Burası önemli çünkü yatak odası dinlenme ve fantezi yeri. Çiftlere ilk önerdiğimiz şeylerden birisi yatak odasında kavga etmemeleri. Kavga edeceklerse daha nötr bir yer seçmeliler. Diğer yandan yatak odasında iki çift laf edemeyip de yatakta çok keyifli olan çiftler de var. Ancak oradaki keyif odada kaldığında ilişki yine de tökezlemeye mahkum oluyor.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz