Diğer
    Ana SayfaSağlıkYüzleşin, önleminizi alın, yaşamınızı uzatın

    Yüzleşin, önleminizi alın, yaşamınızı uzatın

    -

    Girişimsel radyoloji
    Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Adnan Kabaalioğlu, girişimsel radyolojinin tanıda kullanımını şu örnekle açıklıyor: “Bir kadın hastada ultrasonografi ya da mamografide bir kitle görüldüğünde, bu bölgede yine ultrasonografi ya da mamografi kılavuzluğunda biyopsi uygulayarak aldığımız parçayı patolojiye gönderiyoruz. Kitlenin kanserli bir doku olduğu tespit edilirse tedaviyi yapacak olan cerrah kitlenin ne olduğunu ve nerede olduğunu bilerek operasyona girebiliyor.” Girişimsel radyolojinin son yirmi yıldır yaygın olarak kullanıldığını belirten Prof. Dr. Kabaalioğlu, öncesinde ise kitleden örnek almak için memenin cerrahi olarak açıldığını, kanser teşhisi konulduktan sonra ise hastanın ikinci bir ameliyata alındığını anlatıyor. Girişimsel radyolojinin sıklıkla tiroid, meme, karaciğer, böbrek, pankreas ve akciğer biyopsisinde kullanıldığını belirten Prof. Dr. Kabaalioğlu, bazı istisnalar dışında işlemin genel anestezi gerektirmediğini ve günübirlik uygulanabildiğini söylüyor.

    Radyolojide yeni gelişmeler
    Perfüzyon MR inceleme: Tümör dokularının kanlanmasının normal dokuya göre artmış olması esasına dayanılarak bir dokudan dakikada ne kadar kan aktığı ölçülüyor.
    MR spektroskopi: Tümör içinde yer alan kimyasal maddelerin normal olup olmadığı ölçülerek dokunun durumu ayırt ediliyor.
    Tüm vücut MR görüntüleme: PET-CT mantığı gibi çalışıyor. Tümör yayılımını değerlendirmek için vücut beş bölgeye bölünerek inceleniyor. Radyolojide bunun dışında tüm vücudu tarayan bir yöntem bulunmuyor. Gerektiğinde devreye bir nükleer tıp uygulaması olan PET-CT giriyor.

    PET-CT HASTALARIN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLİYOR
    Neolife Tıp Merkezi’nden Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Pelin Demirkale, nükleer tıbbı şöyle açıklıyor: “Radyoaktif materyallerin vücuda damar yoluyla, ağız yoluyla ya da solutularak verilmesinden sonra, yaydıkları gama ışınlarının özel cihazlar tarafından tespit edilip görüntü haline getirilmesi esasına dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Nükleer tıbbın radyolojik yöntemlerden farkı; organlardaki yapısal bozukluklardan çok, daha önce ortaya çıkan fonksiyonel bozuklukları ortaya koymasıdır. Bu sayede nükleer tıp birçok durumda yapısal bozukluklar ortaya çıkmadan önce hastalıkları tanımaya, teşhisi koymaya yardımcı oluyor. Onkolojide erken teşhis çok önemli olduğu için nükleer tıbbın hastaların kaderini değiştirecek öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.” Son yıllarda nükleer tıp kapsamında kullanımı artan PET-CT yöntemi; kanser, kalp damar hastalıkları ve nöroloji alanında kullanılıyor. En yaygın kullanım alanı onkolojik hastalıklar olan PET-CT, verilen radyoaktif maddeye duyarlılık gösteren kanserlerin tanısı, yayılımının tespiti (evrelemesi), tedaviye yanıtın ve nükslerin değerlendirilmesinde (yeniden evreleme) yol gösterici oluyor.

    nisan-2012-kanser-dosyasi-2-resim-4MEDİKAL TEDAVİNİN GELECEĞİ BİYOLOJİK AJANLARDA
    Medikal Onkolog Doç. Dr. Duygu Derin, kanserin medikal tedavisinde kemoterapi ilaçlarının yanı sıra hormonoterapi ve biyolojik ajanlar kullanıldığını belirtiyor. Günümüzde kemoterapinin yan etkileri ile baş edebilmek için kuvvetli destek tedavilerden yararlanılıyor. Bulantı ile mücadele eden ilaçların yanı sıra, saç dökülmelerini önlemek amacıyla başa soğuk uygulaması yapılıyor. Kemoterapinin devamı olan hormonoterapide kemik güçlendirici ajanlar bir yandan da hastalığın nüksünü azaltmayı sağlıyor. Doç. Dr. Duygu Derin, onkolojinin geleceğinin ise biyolojik ajanlara bağlı olduğunu belirtiyor. Hedefe yönelik tedavi için kullanılan ve klasik kemoterapinin yan etkilerinden arınmış olan biyolojik ajanlar, kendi yan etkileri olsa da sağlam hücrelere çok daha az zarar veriyor. Doç. Dr. Derin, bu ajanların molekül profillerine göre uygun olan hastalara verilebildiğini belirtiyor. Kemoterapi çoğunlukla cerrahi tedavinin arkasından gerçekleştirilse de tümörün fazla büyüdüğü durumlarda tedavide ilk sırayı alabiliyor. Neoadjuvan kemoterapi adı verilen bu tedavide hem hastanın cerrahiye hazırlanması hem de çevreye yayılan küçük hücrelerin erken kontrol altına alınması amaçlanıyor. Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz